Kıyamet senfonisi çalıyor yüreğimde
Gecemde iblisler şarapla yıkanıyor!
Ellerimde eriyen bir mum
Kalbimin cennet ve cehennem kapılarını aralıyorum
Rüzgârın kanatları kırılıyor...

 

Sonsuzluğun kırlangıçları sürülüyor yüreğimde

Sessizliğimde sonbaharın yaprakları kanıyor

Dilimde bir nota

Tenimdeki yer ve gök kubbelerini aralıyorum

Meleklerin çığlıkları dökülüyor...

 
Gökyüzünün nefesi ışıyor yüreğimde

Çöllerimde bozkır kelebekleri uçuyor

Gözlerimde sabahyıldızı

Ruhumdaki su ve ateşin çıplaklığını giyiyorum

Masalların kılıçları ağlanıyor...

 
Zamanın günahları şâd oluyor yüreğimde

Terk edilmişliğimde zamanın akrepleri dökülüyor

Koynumda kardelenlerim

Gözyaşlarımda ümit ve isyanları biçiyorum

Rüyaların bekçileri vuruluyor...

 

Bu ıssız gecedeki sinsi yalnızlığa bakıp

Yorgunluğu, uykusundan uyandırıyorum

Kâbus salıncaklarına kanatsız binip

Ağlayan sabahlara inat

Yeniden gülümsüyorum.

...

( Kabus Salıncakları başlıklı yazı lss tarafından 7.05.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.