Kim çeker ki
sen çektin bunca hüsran yükünü,
Ne gün
dindireceksin ağrıların kökünü?
Yüreğin zindan
olmuş, dillerin çoktan mahkûm,
Yerleşiyor özüne
dikenlerinle zakkum.
Bezm-i
elestten beri isyan döktün âleme,
Hâlâ mı aklın
durgun, koşuyorsun mateme!
Faslı bitirdin
artık, şimdi mevsimin kahır,
Dümdüz olan
yolunu ettin hoyratça bayır;
Çek
çekebilirsen nefs, sonsuz ıstırabını,
Söyle, söyle
neden sen getirdin azabını!
Ne varsa
hislerinde birdenbire yok ettin,
Eşref-i mahlûkattın,
sermayeni tükettin.
Yarın hiç
yokmuş gibi günahları yüklersin,
Çileleri
çekmeden Hak'tan himmet beklersin.
Bu kaçıncı
yakarış, kalbe yığdın kör duman;
Her an yazsın
mı nurlar, döşüne korlu ferman!
İsyanları
aktardın gecelerden gündüze,
Perdeleri
kaldırıp yönelmedin iç yüze.
Çek
çekebilirsen nefs, sonsuz ıstırabını,
Yolların azap
tutar, sermezsin mehtabını.
Neden vurdun
gönlüne, hızlı hızlı balyozlar?
Arama
cevabını, veremez yakamozlar!
Sahiller
başkalaştı, şimdi deniz kor gibi,
Niçin
gafletlerinle kalbe yağdırdın tipi?
Canı talan
ederek yok edersin baharı,
Estirirsin şehrine
sevgisizlik rüzgârı.
Vakit tükendi
artık, cananları çağırma,
Çamurlara çok
battın, haklı gibi bağırma!
Çek
çekebilirsen nefs, sonsuz ıstırabını,
Söyle, söyle
neden sen örmezsin mehtabını!