Babaanem sundurma derdi ama orası verandaydı.Olsun, bitanem ölyle diyorsa öyledir.Küçüğüm benim.Seksen yaşında galiba, geçmişte olabilir.Tam doğum tarihi belli değil tabi.Malum; buğday zamanı, kiraz zamanı, mısır zamanı...Karşıdaki Ayşe tete doğduktan sonraki ikinci mısır zamanı ? Ayşe tetenin yaş
ını bilen varda sanki :) Bi çözebilsem onu tüm mahalledeki teyzelerin yaşı çorap söküğü gibi çıkacak gün yüzüne :)


       Toplanırdık bayramda, seyranda.Amcalar, halalar, büyükler, küçükler, konu komşu kim varsa artık.Ayağını sürte sürte gelirdi gelenler.Gözlerimiz dalardı ondan sürekli, bebeler popolarını dikerlerdi havaya :) Sonra şaplağı yerlerdi popoya :) ' Yapma oğluuum, yeter bu kadar misafir ' diye annelerimizden.


        Yinede her gelen el üstünde tutulurdu.Her gün gelen olsa da ilk gelmiş gibi ağırlanırdı bahçede, sundurma da, odalarda...Önce güzel güzel yer sofraları kurulurdu.En güzel mönüydü sucuklu kuru fasulye, tereyağlı pilav, cacık, isteyene hoşaf.Ve bahçeden koparılmış, en taze salatalıklarla, domateslerle yapılmış salata.
Süslü kızlar, elini birşeye sürmeyip annesinden terlik yiyen üşengeçler :)
Ve afiyetle yenen nefis yemekler...


        Sonrasında çay keyfi yapılırdı uzun uzun dedikodularıyla, kadınlı erkekli.Amcalarımın çapkınlık maceraları, yengelerimin, babamın üzerine kurulmuş yalandan eski manitaları, sarışınları, esmerleri, yolluları, erkek Fatmalar'ı ile annemi çileden çıkarışları...Sonra bir sigara bir öpücükle gönül almaları...Adamların askerlik, kadınların doğum, çocukların hastalık, okul, yaramazlık hikayeleri.Kahkahalar camları titretirken bazen de sel olurdu gözyaşları...
 

        Ama çabuk dinerdi gözyaşları çünkü kalabalık vardı.Öyle kuru kalabalıkta değil hani.Biri gülümsetmese diğeri becerirdi ağlayanı güldürmeyi.Özlemler vardı çünkü bu yüzdende sevgiler büsbüyüktü, kocamandı ! Yaralar derinden sarılırdı.


         Bayram arefesi, sokakta hoplaya zıplaya koşardık ' yarın bayram oh oh ! ' diye el şaklata şaklata.Harçlıklar alacağız, şekerler toplayacağız, dünyanın en mutlu insanı olacağız.En çok şekeri kim toplamışsa mahallenin birincisi olacak.Parayı en çok toplayan zengin olacak,hemen koşup bakkal amcaya dondurma alacak, dondurmasında bedava çıkacak, arkadaşında gördüğü kalemden alacak, bayrama alamadıkları pembe papuçları alacak kimi...Az toplayanda isyan edecek akrabalara, mahallelilere hatta tüm köy halkına...Belkide hayata küsecek ! Kimbilir ?


         Ben etmiştim mesela bir keresinde ! Şimdilerde bir sakız parası bile değil belki, ciddi ciddi tutuşturdu elime komşu Niyazi.Almıyorum al al diyor, almayacağım diyorum al diyor Ulan Niyazi dua et büyüksün ! Bayram bugün, çocuklara harçlık verilir onlarda alırlar, geri çevirmezler ! Ba ba ba ! Amcama bak ya, sanki her yıl bayramı bekliyor dalga geçmek için.Hiç yüzüde kızarmıyor he. Sanki onun üç kuruşuna kaldık ! Sersem şey, babaannem dediyse.Aldım almasınada kapıyı kapatır kapamaz attım kapısına ! Ses çıkmadı tabi :)


          Bekliyorsunuz değil mi?
          Şimdiki bayramlardan, toplaşmaların yerini alan değerlerden hiç bahsetmeyeceğim boşuna aramayın satırlarımda !


          Çok uzattım farkındayım ! Yazsam roman yazarım bu özlemle ! Özge değilde Özlem mi olmalıydı acaba adım diye düşünmüyor değilim zaten bazen :) Yenilikleri pek sevmediğim gibi eskileri de atamam içimden hiç bir zaman...! Şimdi o verandalı eski, ufak, şirin ve en önemlisi mazi dolu, sevgi dolu, vefa dolu ev yok :( Deprem yıktı, zaten zor duruyordu ayakta.Belkide onca güzel şeyin hatrına yıkılmıyordu inadına !


          Demem o ki, sözün kısası, yani işin aslı :) Ben bu gece isyan etmeyeceğim diye bir karar aldım ! Ben bu gece güzel şeyler, mutlu şeyler yazacağım ve gülümseteceğim belki eskilere götürüp hüzünlendireceğim ama sonunda ' Ahhh ! evet hepimizin böyle ufakta olsa değerli anıları yok değil ! ' dedirteceğim dedim.Ve yazdım...Bakalım kaç yüreğe değdi? Kaç solmuş yüzü gülümsetti kelimelerim ? Bir tanede olsa bu gece en huzurlu uyuduğum gece olabilir :) Lakin yastığım bu derece yumuşakken ben hep sert uyanıyorum :( Kim bilir belki bu sabah gülümseyerek uyanırım...Hissederim çünkü ;)


          Yine hocaya yakalandık eyvahh :) :)




       

( Nerde O Eski Bayramlar başlıklı yazı ösqee tarafından 5.06.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.