Ben ağlamayalı hayli zaman oldu

     En son, kıyamet koptuğunda...

     Sonra?

     Sonrası yok işte

     Ucunu Tanrı'nın

     Bucağını şeytanın çizdiği çöllerden başka

 

     Kötülüğe uzanmamıştı küçük bedenler

     Fakat

     Amellerine yazılı günahların bedelini

     Ödemekle yükümlüydüler…

     Bense tutuklu…

 

     Ben ağlamayalı hayli zaman oldu

     En son, kitaplar yandığında...

     Sayfalarında büyük puntolarla yazılı

     Çabuk unutulan safsatalarda…

     Yaşandığına inandırılan hikâyeler

     Mürekkebini üç kuruşa sattığında

 

     Bir de, insanlık öldüğünde

     Vefa denilenin diri diri zamana gömülüşünde

     Satılık yüzler iyi tarafını gösterdiğinde

     Oscar'lık insancıkların dünyasında

     Tamamlanmaya aday yarım kalmışlıklarda

 

     Yüreğimde bombalar patladığında

     Kolye gibi dizildiğinde kurşunlar

     Çocukların boynuna…

     Açlık karası bedenler

     Akbabalara yem olduğunda

 

     Ben ağlamayalı hayli zaman oldu

     En son, ana kuzusu yiğitler

     'Vatan Sağ Olsun' nidaları ile

     Uğurlandığında sonsuza...

 

     Şimdi, dönüp bakınca ardıma

     Gülmeye hiç vaktimiz olmamış aslında...

 

                              Ayşe Duran (Eylül 2012)


     Ahmet  Ormancı ya teşekkürlerimle...




( Gülmeye Vakit Yok başlıklı yazı Ayşe Duran tarafından 4.10.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.