Sakilerim
doldurun özlediğim şarabı,
Geceler nefes
alsın, ağlatmayın mehtabı,
Gözlerimin
önüne getirmeyin serabı,
Meclislerden
çekmesin mahirlerim ayağı;
Devamlı hüsran
kusup kanatmayın dudağı.
Sazlarda
dinsin artık bitimsiz işkenceler,
Handeleri
yıkmasın anlamsız eğlenceler,
Sevdasız
çınlamayın, nedir bu bilmeceler,
Meclislerden
çekmesin mahirlerim ayağı;
Sık sık sağır
yaparak bozdurmayın kulağı.
Neylerim
çoğaltmasın yangın şikâyetleri,
Güllere
getirmeyin yalan rivayetleri,
Katranla boyamayın
şu yetim suretleri,
Meclislerden
çekmesin mahirlerim ayağı;
Güzler intikam
alıp karartmasın yaprağı.
Poyrazlar
hücum edip söndürmesin ateşi,
Acılarla
doğmasın seherlerin güneşi,
Taksimler
dağlatmasın benim gibi serkeşi,
Meclislerden
çekmesin mahirlerim ayağı;
Ey sakiler
doldurun bomboş kalan bardağı.
Pervane’yi
yalvartıp nefesini tüketme,
İnleyen
bahçesini bülbülden mahrum etme,
Kâbus çoğaldı
diye alevlerinle tütme,
Meclislerden çekmesin
mahirlerim ayağı,
Kıpkızıl
güllerinle ihya ettir kucağı.