Serap olsa gördüğüm
acabalarla bastırılmış 
ayak altında ezilen susamışlığıma bile 
çöl ortasında vaha diye sarılıyorum

Ekmeğimi tuza banıyorum 
feryatlarım susuzluğunda yandıkça 


Bir adı olmalı bu gidişatın
meçhullere kalmamalı 
Saydırmalı seke seke de olsa 
düşlerimize koşarken yalın ayak


Karşılıksız acılar çekilirken 
rengi solmuş mevsimler geçiyor
gez göz arpacık ekseninden 
hedefi ıskalamaksa dediğin
korkakların heybesinde yaşasın namı 



Dal ararken tutunmaya uzanan ellerim 
kırılacak korkusuyla sendeler 
tabanlarını sürüyerek endişe ile 




Bir sonu olmalı
bozguna uğramış bütün pişmanlıkların
af dilerken yürekten
avuçlarında buruşturduğun
bir müsvedde gibi çaresiz ve ürkek 




İçinde büyüttüğün korkuların
bir kurtlu incir ağacına musallat olsun.
Adımları demirleri dövsün bastığında
omuzları kefe’nin dengesinde yürürken
terazinin darası varsın ağdırsın.


Sonun başlangıcına vardığın kapıdan eli boş döndüğün için üzülme !



Bir çıkışı olmalı 
tek kapılı labirentlerde bile bir ihtimal varken…



Her son yeni bir başlangıç ise ;

Kül renginde yaşayan
dumanı üstünde hayatlar 

yanık kokulu küflü bedenlerle teslim bayrağı çekmiş 
beklemede



Kar topu büyüyerek yuvarlanır
Çocuk yürekli sesleriyle
buz tutmuş ellerde

İşte o zaman 


çığ düşse de adsız bir baharsın.




Meryem Maman ( Nene Hatun ) sairnenehatun
17 KASIM 2012 CTESİ

( ///adı Yok Bu Baharın /// başlıklı yazı Nene Hatun tarafından 28.12.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.