_Sarılmalarım
masum değildir bilmez misin çocuk?
Ben masum değilim_
Heyecan dolu
sesinle
Gülümseyişin karışır
dudaklarıma.
Donuk
siluetinden tanıyıp
Kendi
canımdan aşk kattığım
Bensiz
sevgilim
“Elveda” ve
“yeniden merhaba” tokatlarken bizi
Bir yanım
mutlu
Diğer yanım huzursuz…
Bıçak kesiğinden daha çok acıtırmış gerçek!
Gerçek, aşkımı yendiğinde
Ağladım
_İçindeki çocuğu sevdim en
çok
Kendi
çocukluğumu verdim yanına
Ele ele
gülümsediler yitik baharlarına_
Etim
çürürken günahlarımda
Kan rengi
gözyaşım şeytanındır
Seni
solurken ciğerlerim
İçimde çoğalır karbondioksitin
Yakar
Acıtır
Eritir tüm
bedenimi
Ateşin düşünce tenime…
Yanarım
Öperken dudaklarını
Ilık nefesimi bırakırım emanet
Isıtsın diye bensiz gecelerini
Ve her gecenin doğurduğu
sabahta
İçtiğin her yeni dem çayda
Ilık ılık içine sinmek,
Dağılmak
damarlarında
Sen olmak,
Sana karışmak
Kanının şekeri
olmak isterim
Sesi baştan
kısılmış
bu cevval aşk'ta.
_İçindeki çocuk incitti en çok beni
Çocuklar
acımasız olur
Daha
büyümeden
Anladım_
BANU ULUDAĞ