Dağları yırta yırta akarken Yeşilırmak
Kızıllık saltanatı bırakırken karaya
Gönüllerin içinde varken Allah’a varmak
Bir iftar akşamında nifak girdi araya.
Kuyumcular çarşısı alev topuna döndü
Yangın ilerledikçe kalan umutlar söndü.
Asra yakın çığlıklar yer etmiş içimize
Düşleri esir almış kıpkırmızı bir kâbus
Reva mıydı katliam reva mıydı bu bize
Kül ettiler tarihi kabul eder mi hiç us?
Şifa bile olmadı uğraşılar çabalar
Çocuklar tutuştular seferdeyken babalar.
Rengi kayboldu şehrin düştü mahşer ateşi
Ciğerleri doldurdu yanık tenin kokusu
Tutuşmuşlardı sanki içmişlerdi güneşi
Üstlerinden kalkmıştı huzur güven dokusu.
Kin içen Ermeniler şimdi kusmuştu ölüm
Sokak sokak dolaşıp yaktılar bölüm bölüm.
On dört tane mahalle gömüldü dumanlara
Yaktılar Amasya’yı kimseye acımadan
Belki de oh çektiler zalimler yananlara
Çiçek açmadan soldu kimbilir ki kaç fidan?
Ermeni’yiz diyerek sokakta haykıranlar
Bu katliam değil mi dalımızı kıranlar?
Evsiz kaldı kaçanlar Çakallar’a sığındı
Yuva oldu çoğuna asırlık mağaralar
Yeşilırmak ağladı her yer darmadağındı
Gökyüzüne taht kurdu can sızlatan naralar.
Vahşetin bu hamlesi unutuldu sanmayın
Sussak da içimizde yalanlara kanmayın.
Afet Kırat
Şiirin Hikayesi
Bazıları anlatılanların yalan olduğunu söylüyorlar, belgelere dayanılarak
kaleme alınmış bir şiirdir, yoksa kulaktan duyma öyküler anlatılmadı.
***********************************
Ermenilerin 1915'te Amasya'da çıkarttıkları büyük yangının belgeleri gün yüzüne
çıktı.
Türk askerleri, Yemen, Çanakkale, Irak, Filistin, Galiçya ve Kafkas gibi
cephelerde savaşırken, silahlı eylemlere başvurarak devleti zaafa uğratıp
bölünmeye yönelik saldırılar başlatan Ermeni azınlıktan suça iştirak edenlerin
"tehcir" adı verilen zorunlu göçe tabi tutulmaları sonrası Amasya'da
çıkardıkları büyük yangının belgeleri trajik durumu gözler önüne serdi.
Amasya'da da Tehcir uygulamasına tabi tutulan Ermenilerin ayrılmasından bir
müddet sonra, hain bir plan yapan bir grup Ermeni'nin Ramazan ayında iftar
saatinde kasten büyük bir yangın çıkardıklarını belirten Araştırmacı-Yazar
Hüseyin Menç, "Amasya'da 14 mahalle ve 2binden fazla dükkan, ev ve birbirinden
kıymetli yazma eserlerin bulunduğu Abdullatif Efendi Kütüphanesi'nin yanmasına
sebep olan hadisede yangının ilk çıkış yeri olan Kuyumcular Çarşısı ile
birlikte Selağzı, Dere Mahallesi ve Sultan II.
Bayezid Camii civarı tamamen yanarak enkaz haline geldi" diye konuştu.
Yangını söndürmeye çalışan şehir sakinlerinin, başarılı olamayınca
kurtarabildikleri kadar eşyalarını şehre hakim muhitler olan Çakallar Tepesi'ne
ve Amasya Kalesi'ndeki mağaralara taşıdıklarını vurgulayan Menç, tam bir
felaketin yaşandığı 20 saati aşkın süren yangında, Amasya'nın yüzlerce yıllık
geçmişine şahitlik eden ve içlerinde salınarak gezen gelinlerin, otoriter aile
reislerinin ve çocuk seslerinin yankılandığı konakların devasa boylara çıkan
alevlerin arasında eriyip gittiğini dile getirdi.
Yangının, Amasya Tümen Komutanlığı'ndan 22 Temmuz 1915 tarihinde bağlı
bulunduğu Sivas 10. Kolordu Komutanlığı'na "çok acele" olarak
gönderilen şifreli telgrafta rapor edildiğini ve Sivas'taki 10. Kolordu Komutan
Vekili Yarbay Pertev tarafından da İstanbul yönetimine gelişmeler hakkında daha
sonra ayrıntılı şekilde bildirileceği kaydı ile "çok acele" telgraf
çekildiğini belirten Araştırmacı-Yazar Menç, "22 Temmuz 1915'te Ermeniler
tarafından yakılan Amasya bir kül yığını haline getirilmiştir. Savaşların
getirdiği yokluk ve diğer öncelikli tedbirler sebebiyle Amasya'da adeta sefalet
yaşandı. Bundan dolayı Ermeni terörünün külleri 1945 yılına kadar tam 30 yıl
Amasya'nın orta yerinde kaldı. Ermenilerin Amasya'da iftar saatinde
çıkarttıkları yangın, ihanetin en acımasız ve ibret verici bir hadise olarak
tarihteki yerini aldı" şeklinde konuştu.
Yangın sonrası şehrin büyük bir bölümünün yerle bir olduğuna dikkat çeken Menç,
ele geçirilen belge ile fotoğrafın ihanetin vesikası olduğunu kaydetti.
******************
İŞTE belgenin adresi: Amasya Tümen Komutanlığının 22 Temmuz 1915 tarihli Sivas
10. Kolordu Kumandanlığı'na "Çok Acele" diye çekilen telgraf. Bir
kopyası şahsımda olan bu belge Genel Kurmay Başkanlığı'nın Arşivinde A-1/2, D.
86, F: 3 dosya kaydı ile dosyadadaır. Ayrıca çok merak ederseniz Genel Kurmay
Başkanlığı'nın İnternet Sitesi'nde "Arşiv Belgeleriyle Ermeni
Faaliyetleri" dosyasına bakabilir. Bunla da yetinmezseniz
"huseyinmenc.com" adresinde belgenin orjinaline ve olayların
gerçekleşmesi hakkında yazılanlara göz atmanızı tavsiye ederim.
Hüseyin Menç