OKULLARIMIZ -2-
OKUL KÜLTÜRÜNÜN OLUŞMASINDA LİDERİN (MÜDÜR)
KARŞILAŞTIĞI ZORLUKLAR
Okul yönetimine
atanan müdürün mutlaka liderlik vasfına sahip olması gerekmektedir. Liderlik vasfı
olan ve bu vasfını etkili kullanan bir müdürün, kaliteli ve başarılı bir eğitim
için, hedeflere daha doğru kararlar ve uygulamalarla ulaştığı bilinmektedir. Çünkü
lider, her işi kendisi yapan, yapmaya çalıştıkça da yorulup bocalayan bir
yönetici konumunda değildir. Lider, sinerji yaratır, işbirlikçi çalışma ortamı
hazırlar. Çalışmalarını, güven ortamı içinde istişare ederek, yönlendirerek,
motive ederek vs. sürdürür. Böylelikle hedefe kilitlenir ve başarı kaçınılmaz
bir sonuç olur.
Lakin bir okul
müdürü, alanında usta da olsa, iyi bir liderlik vasfına, etkili bir iletişim
kurma becerilerine sahip de olsa karşılaştığı pek çok güçlük vardır. İyi bir
liderin en önemli özelliklerinden birinin işbirlikçi, paylaşımcı bir çalışma
ortamı hazırlaması olduğunu söylemiştik. Okul müdürünün böyle bir çalışma
ortamı hazırlaması için bir takım yetkilere sahip olması gerektiğini de
unutmamak gerekir. Elinde yetkisi olmayan veya çok sınırlı olan bir müdürün(lider)
okul yönetimindeki başarısı %50-60 olabiliyorken, yetkileri biraz daha
genişlediğinde kendinden beklenen performansı artacağı için bu başarı %80-90
lara kadar çıkabilir.
Bir insanın eline kaliteli,
kalitesiz, sağlam, bozuk karışık birkaç kalem, bir de kâğıt verilse ve “bir köy
resmi yap” denilse, o insan elindeki malzemelerle yeteneği oranında bir resim
yapar. Aynı insana, “istediğin kalemleri ve kâğıdı seç bir köy resmi yap”
denilse, kişi kaliteli, işine yarayacak, sağlam malzemeleri seçip yeteneği
oranında daha farklı, daha güzel ve çok daha kaliteli resim yapar. Tıpkı bu
örnekte de olduğu gibi, okul müdürü de çalışma arkadaşlarını(öğretmenleri),yardımcı
personeli kendi seçebilmeli. Nasıl ki bazı öğretmenler, atama isteyecekleri
zaman okul müdürünü baz alıyorlarsa, okul müdürü de öğretmenini tercih etme
hakkına sahip olmalı.
Hayattan ümidini
kesmiş, öğretmenliği sadece maaş getiren bir iş olarak gören vs. öğretmenlere
liderlik etmek sanıldığı kadar kolay değildir. Zira sadece sınıfa girip çıkan
öğretmenler ile etkili ders işleyip öğrenci kalitesini artıcı aktivitelerde
bulunan, okulunu benimseyen öğretmenlerin aynı maaşı aldığı, ödülün motive
ediciliği olmadığı, cezanın caydırıcı olmadığı, denetimlerin 180 iş gününün 40
dakikasıyla yapıldığı bir sistemde, kozmopolitlik bir öğretmen grubu ile lider
kendini ne kadar gösterebilir? Lider şartlar ne olursa olsun vazgeçmez ve
başarıyı yakalar demiştik. Fakat böyle bir tabloda yakalanan başarı elbette ki
sınırlı olacaktır. 40 öğretmenin çalıştığı bir okulda, 3-5 öğretmenin kaliteli
olması ile, 38-40 öğretmenin kaliteli olması bir midir? Okul müdürü çalışacağı
öğretmeni seçebilmeli ve ona bu yetki verilmelidir.
Tüm bunlarla
birlikte, okulun fiziki şartları, eğitim-öğretim araç-gereç ve materyalleri tam
olmayan bir okulda liderlik yapmak gerçekten zordur. Maalesef, günümüzde okul
müdürlerine tabiri caiz ise “dilencilik yap, eksiklerini tamamla” deniliyor. Tüm
eğitim-öğretim süreci içinde bir de maddi kaynak aramaya başlayan, bulabildiği
kadarıyla eksiğini tamamlayan müdür, öğretmenin gözünde başarısız olarak
değerlendiriliyor. Hal böyle olunca liderlik müdür için zorlayıcı, stresli ve
kendini yetersiz hissettiği bir vasıf boyutuna geliyor. Belki de nice liderlik
vasfı olan fakat sistem içinde sürdürümcü müdürlüğe dönüşen-dönüştürülen-
müdürlerimiz var.
Ayrıca müdürlerimizin
maaşları ile öğretmenlerin maaşları arasında elle tutulur bir fark olmalıdır. Öğretmen
müdürlüğün liderliliğini bu yönüyle de fark etmelidir.
Bir de, okul müdürü,
iyi bir lider de olsa, başarıdan başarıya da koşsa onun da motiveye ihtiyacı
olduğu, onun da bir insan olduğu unutulmamalıdır.
Değinilen ve değinilmeyen tüm zorlu
şartlara rağmen, yine de iyi bir müdür, şartların iyileşmesini beklemek yerine,
ideallerinden, liderliğinden, kalitesinden, ümidinden vazgeçmemelidir.
Bu ülkenin ahlaki
değerlere sahip, başarılı, özverili, çalışkan, sevgi ve saygı bağımlısı,
dürüst, güvenilir, güler yüzlü, merhametli vs. liderlere(müdürlere) çok
ihtiyacı var. Hepimiz lider olamayız ama doğru bir lidere de sahip çıkabiliriz.
Şartlar zorluyor diye herkes vazgeçerse
bireysel kayıplar, toplumsal kayıplara dönüşür.
Vazgeçmeyin! Kaybetmeyin, kaybetmeyelim.