Gri bir ufuk ki yakıp geçiyor lambaları

Rıhtımlar çöküyor kıyıya koca taşları döverek

Başkaldırıyor küçücük sandallar,

Tufanları ezerek

 

Ara sokaklara açılmış kumbara kutuları

Ay’ın göğsü turuncu kuşlara emanet

Tescilli sabahlar yalar kaldırımları

Kısık bir ses doğar şehrin rahminden

Ve hüzünlenir minarelerde susuz leylekler

Sırrını çiğner romanlarda son kahramanlar

Yıkılırken istinat duvarları düşler üstüne

Umutlar umutlara biner üstü üstüne

 

Heybetli bir kiliseden yükselir çan sesleri

Ve her akşam her sabah selama durur,

Caddelerde kaldırım taşları

Yeni kanallara yelken açan mavi uçurumlar

Yedi çubuklu boyasız uçurtmalar,

Gök’ü kaldırır kentin yetmiş yedi yerinden

Ve çelik halatlarla başlar asmaya yalnızlığı,

Paslı limanlarda demir mazgallara

Herkesin karnı tok bu vakitlerde

Tek odalı evler, camlarda çise

Açsa hava, belli, büker belini yıldızlar

Aldatarak döker kahrını martılar denize

 

Buharlı bir öksürük duyulur yan daireden

Kim bilir hangi deliliğin başlangıcı bu,

Ve boğazını gıdıklayan su,

Kim bilir hangi tükenen umudun, teni hırpalama girişimi,

Bu sinsi uğultu

Kaçıncı uykunun kaçıncı kaçışı

Kaçıncı gülüşün ani susuşu

Ve kaç kuruşluk yaşamın bedavası bu

Sızan gaz kokusunda ölüm kalım meselesi

Anlamı muğlak, sesi tınısız,

Çözüme muhtaç bir kadının ince parmağı bu…

 

Haydar Şahinbay

 

 

 

 

( Gece Uçan Martılar başlıklı yazı Barane tarafından 4.03.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.