Ses sadece insandan çıkmaz, ses çıkaran şeyler o kadar fazla ki!
 
                Kimi zaman bir ses duymak ister insan, kimi zaman da hiçbir ses duymak istemez.
 
                Ses olmasaydı sessizlik olur muydu?
 
                Sessizlik her zaman iyi midir?
 
                Bir ses ver dediğimizde, sesin çıkmasını öyle isteriz ki!
 
                Sesin hiç çıkmasın dediğimizde sessizlik adeta ilaç gibi gelir insana.
 
                Ağlayanda -gülende ses, korkanda ses, araçta- gereçte ses, heyecanlıda ses, kaçanda ses, geçende ses, yorulanda ses, küçükte-büyükte ses!..
 
                Anıranda ses, uluyanda ses, şerlide ses, haklıda ses!..
 
    Oyunda ses, eğlencede ses, kazananda-kaybedende ses!..
 
                Alttakinde-üsttekinde ses; fakirde-zenginde ses!..
 
                Çalanda ses, çırpanda ses, gecede-gündüzde ses!..
 
    Zalimde- mazlumda ses, işgal edende ve edilende ses!..
 
    Bilende-bilmeyende ses; alimde-cahilde ses!..
 
                Talimde ses, terbiyede ses, ahenkli ses, karışık ses!..
 
                Ezan ve Kur’an’daki ses, naat ve münacattaki ses!..
 
                Çarşı-pazardaki ses, yollardaki ses!..
 
    Dedikodu yaparken çıkan ses, dua ve niyazda bulunurken çıkan ses!..
 
    Paranın sesi, yaranın sesi!..
 
    Hastanın-sağlıklının sesi!..
 
    Güçlünün-zayıfın sesi!..
 

    Ses var dinlendirir, ses var yorar…

 
    Hangi ses neye yarar?..
 
    Örneğin kimisi, bazı sanatçıların hiç konuşmaması, onların sadece sanatlarını, şarkılarını icra etmesi gerektiğini savunur…
 

Konuşsa da dinlesek, sussa da dinlensek diyebileceğimiz birçok kimse var dünyamızda…

 
Bu kadar seslilikten sonra genel bir değerlendirme yapacak olursak:
 
a)      Rahatsız eden sesler: gürültü kabilinden sesler, uzun ve sürekli kavga, kargaşa, feryat, inilti, yüksek volümlü yayınlar, temposuz ve kulağı tırmalayan sesler insanı rahatsız eder, dengesini ve psikolojisini bozar…
 
b)      Keyif veren sesler: Başta adabına uygun erbabınca okunan Kur’an, ezan, ilahi ve kulağa hoş gelen ahenkli melodiler sayılabilir…
 
     “İşlerin en hayırlısı orta halli olanıdır” (Beyhaki, Deylemi) Peygamber (a.s.) buyruğu, bizlere vasat bir ölçü getirirken, Kutsal Kitabımız da; “ Sesini alçalt, seslerin en çirkini eşek sesidir.” (Lokman Suresi, 19) ayetiyle bizlere ciddi bir mesaj vermektedir…
 
     Hatta Peygamber Efendimizin(a.s.) bile yanında yüksek ve edebe aykırı bir sesle konuşulup tartışılmasının, farkına varmadan kişinin bütün amellerini boşa çıkaracağından dolayı yasaklanırken (Hucurat Suresi, 2), Yüce Allah’a (c.c.) dua esnasında da sesini yükselterek, hâşâ talimat verir gibi davranılması kınanmış ve böyle davrananların Allah tarafından sevilmeyeceği (A’raf Suresi, 55) ifade edilmiştir.
 
     Ses ve gürültü kirliliği dünya ölçeğinde ciddi bir sorun olarak orta yerde durmaktadır ki, bazı ülkeler bir takım kanuni önlemler almak suretiyle çözüm aramışlardır. Fakat tamamen çözülebildiği söylenemez…
 
                Örneğin üst katlarda kapı ve pencerelerin açık tutulduğu şu yaz günlerinde, evinin balkonuna veya terasına oturup da gece geç saatlere kadar bağıra-çağıra konuşup tartışarak, kahkaha atarak veya müzik dinleyerek diğer komşularını rahatsız edenlerin sayısı azımsanmayacak kadar çoktur…
 
     Elbette, bu bir görgü ve kültür meselesidir…  Kimseye bir şey de söylenmiyor ya!..
 
                Sessizlikten şikâyet eden insanlar da yok değildir belki. Ama ses kirliliğinden gerçek manada rahatsızlıklar aşikârdır…
 
                Tabii ki en doğrusu yerinde, zamanında, kıvamında ve edep ölçüleri dahilinde ses vermek, konuşmak, hitap etmek ve cevap vermek, şeklinde olanıdır!..
 
                Keşke herkes haddini bilse ve ifrat-tefrite sapmadan lüzumu kadar sesini çıkarabilse de kimse rahatsız olmasa!..
 
                Hışşşş, biraz sessizlik lütfen, zira çok rahatsız olanlar var,  sizin de rahatsız etmeye hakkınız yok!..
 

                Eyvallah!..

               

MFK

( Çok Sesli Bir Yazı başlıklı yazı MFK tarafından 13.07.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu