“Bodrum olmadı Kos verelim”
Uygarlık adına yaratılan bütün olgu ve araçlar ile
fizyonomisindeki veriler o kent toplumunun uygarlık düzeyini gösterir. Her
türlü suç, cinayet, hırsızlık, arsa ve yapı spekülasyonu, kuralsız davranışlar,
eğitim, ulaşım, sanat etkinlikleri, müzeler, planlama, kent estetiği, yol,
kaldırım, kentsel işlevler yeşil alan, konut, adalet, güven, sağlık, temizlik
ve daha pek çok alan kent için bir yaşamsal kalite standardını tanımlarlar. Almanaklara
geçmiş bir zamanların turizm cenneti olmuş Bodrum; bir Nice bir Capri gibi
turizme % 75 e varan oranda hizmet veren bir turizm kenti yapılamadı. Bodrum’un
usta gazetecisi Yaşar Anter 28 Mayıs 2012 de Arena gazetesinde şöyle der.
“Aşk’lara ve yeni Yaşamlara liman olan Antik Kent Bodrum; Neyzen Tevfik,
Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir ve Zeki Müren’den sonra Yeşilçam’da film
çeviren, tv lerde ülkenin gidişatı için yorumda bulunan siyasiler, futbolcu,
antrenör, tv spor yorumcusu, Dışişleri
Bakanlığı bürokratları, Başbakan danışmanlarının vb.nin 2. adresleri oldu”.
Bodrum’un derelerine turizm tesisi yaparak, arıtma tesislerinin kapasitesini
arttırmayan İdari ve Mülki yerel kadroların bu işlere gönül veren kişilerden
kurulu olmaması yanında, gerek yerli halkın gerek dışarıdan gelerek Bodrum’u
mesken tutmuş kişilerin örgütlenmemesinin de sorumluluğu büyüktür. Çarşı
Ortadoks ve tabanı kılıç balığı mozaikleri ile süslü Bitez Gara kilisesinin, 8
adet değirmenburnu yeldeğirmenlerinin, senelerce yıkık dökük harap bekleyen tarihi
yapısının turizme kazandırılması. Mısır prensesi Nefertiti’nin büstü Berlin
Müzesinde ama Uluburun Batığından çıkan 20 bin değerli altın gümüş bulgular
arasında çıkan “Nefertiti’ye ait altın mührün” tanıtılmamasında işlevsiz
kalmada sadece yerel yönetimi suçlamak yakışıksız olur. Pufuduk yastıklı plajı
olan Trilyonluk villa sahibi Türk büyüklerinin kendi altyapı sorunlarına el
vermemeleri, her şeyi idareden beklemeleri ve belediye encüment toplantılarına
katılarak maddi olmasa da manevi katkıda bulunmamaları anlaşılamamaktadır.
İdari ve Mülki il ve ilçe yönetimlerinin Bodrum Kent Konseyine yeterli destek
vermemesi, başkan sayın Hamdi Topçuoğlu’nun yapıcı çalışmalarını ve
gayretlerini akim kılmıştır. Konsey toplantılarının önemli çoğunluğunu Bodrum’u sonradan mesken
tutmuş Istanbul ve Ankara’dan turizm göçeri entelektüel kişiler oluşturmaktadır.
Bodrum’un yerli halkının büyük çoğunlu dün olduğu gibi bugün de düzenlenen
etkinliklerde yoktur ve Ankara ve Istanbul’dan gelen entellektüeller birbirin
ağırlamaktadır. Örnek, Bodrum ÇYDD-Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, her yıl
değişen sayıda da olsa 2015 yılı verilerine göre ilk-orta-lise ve üniversite
olmak üzere toplam 325 öğrenciye burs vermektedir. Bodrum’lu yerli halktan birkaç
finansör dışında, Bodrum dışından gelerek Bodrum’u mesken tutan göçerlerin çoğu
bu 325 adet gence eğitimleri için finans desteği vermektedir. Üstelik, bu
finans desteği alanların %90 u yerli halk çocuklarıdır. Burada, saydığım önemli Çarşı kilise, 8 adet
değirmen onarımı ve Nefertiti altın mührünün tanıtımı gibi bazı önemli ilgi
bekleyen tarihi girişimler, AKP hükümetinden önce de atıl beklemekteydi. Ayrıca,
ilçe yerel yönetimlerinin alacağı bütün kararların Muğla ve Ankara’ya
bağlanması, derneklerin ve sivil toplum örgütlerinin örgütlememeleri,
toplantılarının “anlaşamadan anlaşma kararı alarak” dağılmaları bu güzel
beldeyi soluksuz kılmıştır. Asgari 5 yıldır özel düzenlenen açık hava
konserleri hariç, adı Festival olan Hamsi Festivali dışında Bodrum’da ses
getirecek bir Festival etkinliği hatırlamamaktayım. Bugün KOS Yunan adasına
giden Bodrumlular, Bodrum’dan daha çok KOS ta para harcamakta ve vakit
geçirmektedirler.
Erdil Ünsal