Cüdadır Yârden Hasretin Acısıyla
Şiir dil ile gönlün münakaşasıdır
Müteessir gönlün insiyak aynasıdır
İltica eder açıksa gönül kapısı
Muzdarip olan gönüllerin ilacıdır
İhtiras vardır yazan şairde
şahikasıyla
Cüdadır yârden hasretin acısıyla
Peyda olsun ister yârin yolu
kokusuyla
Hülasa gönüllerin açılış kapısıdır
Dile gelse mısralar şakır bülbül gibi
Ne manasızlık kalır ne hasretin
sebebi
Açılır gonca güller gönüller ki haktır
sahibi
Cennet bahçelerinde gezdirir aşk yapısıdır
Damlarsa hece hece Gönül’e kim tutar
Gam kasavet yok olur nefreti yutar
Her gönlü kabul eder her gönül yapısı
uyar
Uymazsa da gönül yapısı uydurur şiir
han kapısıdır
Söküldü sökülecek gönül şiirsiz bu ne
haldir
Aşkla şiirde ayrı kalan gönül ile bu
dildir
Nalan olmasın gönül şiirsiz,şiir bir
cennettir
Gezdirir içinde isteyeni gezmeyene
çare nedir
Aşkın penceresi açıktır gönülde
cereyan eder
Estikçe bir hoş eder şiirle nazlı yâri
seyran eder
İşte bundandır aşksız şiirsiz
gönüller figan eder
Figanına çare aramayana çare ne
getirir ne bildirir
Kâğıt kalem asaletiyle duruşuyla
gönül kapısın çalar
Gönülde istek şevk yoksa kâğıt kalem
durmaz kaçar
Konar aşkla şiirle heceyle kâğıda
gönüller uçar
Uçmak istemeyene kanat ne yapar
sevinç ne saçar
Mest olmuşum şiir yazmakla hecelerle
yatmakla
Hoşluk bulmuşum gönüllere bunca şiir
yazmakla
Boşluk bulmuşum şiirsiz yazmamakla
adım atmamakla
Adım atmayana ayak ne yapsın yol ne
yapsın uyuşuksa
Kul Mehmet’im nitelik bakımında sıran
kaç söyle
Hamiyetli bir şevkle yazarım gönlümde
böyle
Ey heceler mısralar yârime selam
gönderin bu özle
Öz yoksa köz ne yaksın kütük olanı, şekil
şemal yoksa
Mehmet Aluç
Cüda: Ayrılmış
Şemal: Ahlak
Şahika: Doruk
İnsiyak: İçgüdü
Peyda: Ortada, açıkta
Münakaşa: Tartışma