Türkiye’de işsizlik en büyük problemi oluşturuyor.
Yaklaşık dört buçuk beş milyon insanımız işsiz.
Bunun en önemli nedeni ise mesleksizlik ve yatırım yetersizliği.
Gelişmiş ülke insanlarına baktığınızda büyük çoğunluğu bir meslek sahibidir.
Yani üreten ve kalifiye insanlardır.
Onun için birçok ülkenin problemi olan işsizlik de onlarda alt düzeylerdedir.
Bilindiği üzere Türkiye’de işsizlik yüzde 14–15 dolaylarında gezinirken, gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 2-3’lerde dolaşmaktadır.
Kişi başına düşen milli gelirleri de 30–50 bin dolar dolaylarındadır.
Açıklanan son duruma göre ise Türkiye’de kişi başı milli gelir 8–9 bin dolar seviyesindedir.
Yatırım, üretim ve kalifiye insan gücü yetersizdir.
Dolayısıyla Türk toplumu mesleksiz bir toplumdur.
Açık söylemek gerekirse tüketici ağırlıklı bir toplumdur.
Böyle olması içinde elden ne geliyorsa yapılmaktadır.
Buna çare olacak Meslek liselerinin önemi bir türlü anlaşılamamaktadır.
Yâda anlaşılması istenmemektedir.
Çocuklarımız düz liselerin kapısına mecburi istikamet yığılmaktadır.
Çeşitli ideolojik ve ön yargılarla meslek liselerinin önü kapatılmaktadır.
İşsizlik oranları fırlayınca da bas bas bağırılmaktadır.
Niye bağırılıyor?
Bunun böyle olacağı kör göze parmak değil mi?
Buna neden olan etkili ve yetkili tüm sorumlular bu vebalin altından kalkamaz.
Çünkü bu yanlış karar ve uygulamalar Türkiye’nin bekasını karartıyor.
Gençlerimizin mesleksiz, dolayısıyla işsiz kalmasına neden oluyor.
Çeşitli medya organlarında görüyor ve izliyoruz.
İş adamları feryat ediyor.
Kalifiye eleman bulamıyoruz diye.
Tüm bunlara rağmen ısrarla meslek liselerinin önü kapatılmaya çalışılıyor.
Yazıktır, günahtır.
Bu durum bilimsel ve teknolojik gerçeklere aykırıdır.
Her mesleksiz ve işsiz kalanın sorumlusu buna sebep olanlardır.
Bu gençlerimizin gelecekte aş ve iş problemi niye görmezden geliniyor.
Bakın kalifiye insan gücünü gidermek için yurt dışından legal ve illegal yollardan 2 milyon dolaylarında yabancı işçi çalıştırılmaktadır.
Hem kendi vatandaşınız işsiz hem de yabancı insan çalıştırmak.
Peki, bu bir çelişki değil mi?
Bir tarafta milyonlarca işsiz, diğer tarafta milyonlarca kalifiye eleman ihtiyacı var.
Ülke çapında yaşanan bu çarpık ve yanlış uygulamalar neticede bir kurumumuzun önemini daha da artırıyor.
İŞ KUR’dan bahsediyoruz.
Eskiden sadece işsizlere iş bulmakla meşgul olan İŞ KUR eğitim alanına da el atmış durumda.
Oldukça isabetli bir uygulama.
İŞ KUR mesleksiz ve işsiz gençler için meslek eğitimi, meslek edindirme kursları düzenliyor.
İhtiyaç duyulan kalifiye eleman ihtiyacını gidermek için büyük çalışmalar devreye sokuyor.
Öğrenci sıkıntısı çeken Meslek okullarını ve özel eğitim kurumlarını değerlendirmeye çalışıyor.
Bu çerçevede CNC, AutoCad, mimari çizim, doğal gaz, bilgisayar işletmenliği vb. birçok dalda kurslar düzenliyor.
Bu kurslara katılan işsiz ve mesleksiz gençler hem bir meslek dalında eğitiliyor hem de para kazanıyor.
Meslek eğitimi ve meslek edindirme kurslarını takip eden vatandaşlara günlük 15 TL cep harçlığı verilerek çeşitli dallarda meslek sahibi olmaya teşvik ediliyor.
İşsizliğe kısa vadeli çözüm bulunmaya çalışılıyor.
Böylece atıl duruma düşürülmüş meslek liseleri olanakları da değerlendiriliyor.
Gerçekten meslek okulları bu projeler için biçilmiş kaftan.
Donanım ve eğitim kadroları büyük fırsat.
Yeter ki amaca uygun projeler geliştirilip uygulanabilsin.
( İşsizlik Ve İş Kur başlıklı yazı İ.Sarıçay tarafından 6.04.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu