NEFSİN NESNESİ OLMAK MI? İMANIN ÖZNESİ OLMAK MI?
 

   Vefanın nasıl olması gerektiğini bizlere öğreten Allah’a hamd, vefanın en güzelini fiili olarak hayatında uygulayan Resulullaha Salat-ü selam ve vefa ile amel eden ashaba ve bu uğurda ömrünü adayarak mücadele eden dava büyüklerimize selam olsun…
 
  Geçen ki yazımızda kısaca diller ne güzel söyler ama ameller hep aykırı düşer diyerek söylem- eylem arası arası çelişkiler ve inandığımız gibi yaşayamayınca yaşadığımız gibi inanmaya başladığımızın üzerinde çok kısaca durmuştuk.
Bu yazıda da hasbihal tadında Mevcut halimizin tespiti üzerine dilimiz döndüğünce duralım isterim…
 
    Hastalıktan kurtulmak için öncelikle hastalığın teşhisi gerekir, bu teşhis içinde tahliller yapmak gerekir ve tahliller sonucunda konulan teşhise göre de o hastalığa uygun tedavi yöntemi uygulanır. Yani hastalıktan kurtulmak için gereken şey 3T kuralını uygulamak diyebiliriz: Tahlil, Teşhis, Tedavi...

  Doktor önce tahlilleri yaptırır, sonra o tahlillere göre bir teşhis koyar ve teşhise göre de bir tedavi süreci başlatır ve bu şekilde kişiyi maddi hastalıklardan korumaya/kurtarmaya çalışır. Kanaatimizce bizlerde ümmeti muhammedin düştüğü içler acısı bu hale ve içinde bulunduğu manevi hastalıklı duruma bu ciddiyet ve hassasiyet ile yaklaşarak gerçekçi bir çözüm ortaya koyabiliriz.
 
  Hastalığı oluşturan sebep ile âraz (belirti) arasındaki farkı ayırt edilmeden ârazla ilgilenirsek hastalığın rahatsızlığını belki azaltmış oluruz ama hastalıktan kurtulmuş olmayız. Biz bu yazımızda bedene bulaşan sebepleri (hastalık sebebi olan bakterileri/virüsleri ) tespit etmeye çalışacağız. Ümmet olarak temel problemlerimizden biri dil-amel çelişkisi olduğunu geçen ki yazımızda Allah’ın lütfuyla ifade etmeye gayret etmiştik. Şimdi ise bu hastalıktan nasıl tedavi olunur, ona değinmeye çalışacağız.
Yani manevi hastalıklarımızın tahlili üzerinde duracağız.
 
   Bedendeki kalbe kim hakim olursa onun dediği olur. Çünkü kalp bedenin yönetim merkezidir. İşte manevi hastalıkların tahlili için kalbin, nefsin etkisinde olan yönü ile imanın tesirinde olan yönünü iyi tahlil edip buna göre bir teşhis koymak icap eder. Nefis (çamur/toprak), Allah'ın(cc) üflediği ruhtan güçlü olursa bedeni ele geçirir ve bu kulun felaketi olur. Kişiyi felakete götüren Nefsi emmarenin fısıltısı yüce kitabımızda şöyle ifade edilmiştir: “(Yine de) ben, nefsimi temize çıkarmak istemem. Çünkü Rabbimin esirgemesi olmadıkça, nefis her daim kötülüğü emreder. Şüphesiz Rabbim çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir.” (dedi).1
 
 Allah'ın(cc) üflediği Ruh ise Rabbine göre bir hayat yaşamak ister. Ruh, nefisten güçlü olursa bedeni doğru istikamete yönlendirir bu ise kulun selameti olur. Nefsi her ne kadar öldürmeye çalışanlar olsa da nefis öldürülmez, bu beyhude bir iş olur. Nefsi kendi haline de bıraksan insanı yoldan (sırat-ı mustakimden) çıkarır. Çözüm ise nefsi terbiye etmek ve ruhu güçlendirmek. Nefis iki cihetten (yönden) terbiye olunur: Günahlardan uzaklaşıp, hayırlı ameller işlemek. Böylece ruhun etkisi artar ve nefis zayıflayarak terbiye olur.
 
Dil-amel (söylem- eylem) çelişkisinin püf noktası: İnsanın hayatının öznesi değil de nesnesi olmasıdır. İnsanları hayatının nesnesi yapan etkenler (manevi bedene bulaşan zararlı bakteriler) temel de üçtür:
 
1- Nefis
2- Şeytan
3- Çevre
 
İSLAM ise insana hayatının ÖZNESİ olmayı öğretir.
Ömrünü islama adamış ve dünya lezzetleri namına bir şey tatmamış olan çilekeş dava büyüğümüz Said Nursi Hazretlerinin bir sözü vardır: ‘HAKİKİ İMANI ELDE EDEN KAİNATA MEYDAN OKUR…’
Peygamberler, sahabiler, şehitler hep ÖZNE karakterler olarak kaniata meydan okuyacak bir maneviyat içinde olmuşlardır...
Allah’a kulluk yaparak kişi ŞEYTANIN, NEFSİNİN VE ÇEVRESİNİN NESNESİ OLMAKTAN KURTULUR.
 
 Özne karaktere sahip olmanın yollarını (Maneviyatı artırıp ve nefsi zayıflatan yöntemler) biz burada bazılarını sıralayacağız.
 
- İman (güvenmek),
- İslam (teslimiyet),
- Tefekkür (kainat kitabını okumak)
- Kuranı kerimi okumak, yaşamak ve anlatmak.
- Farzları yerine getirmek.
- Nafile ibadetleri yapmak (namaz, oruç, sadaka gibi)
- İradenin güçlenmesi ve nefsin zayıflaması için Allah’a sürekli dua edilmeli.
- Peygamber efendimizin çektiği ve tavsiye ettiği zikirler çekilmeli
- Haramlardan uzaklaşılmalı.
- ‘Yeni bir amel öğrenmekten ziyade eksik olan ameller düzeltilmeli.’( İbn-i Kayyım)
- ‘Nefsi karşına alıp ona nasihat edilmeli.’ (İmam Gazali)
- Ölüm tefekkürü yapılmalı.
- Maneviyatı azaltan sözlerden, görsellerden, davranışlardan ve ortamlardan kaçınılmalı.
 
Rabbim bu manevi reçeteye göre yaşayanlardan ve davasını en güzel şekilde temsil eden kullarından eylesin bizleri.
 Selam ve dua ile… 

1- Feyzul Furkan Meali - Yusuf Süresi 

( Nefsin Nesnesi Olmak Mı İmanın Öznesi Olmak Mı başlıklı yazı fikirsungeri tarafından 27.08.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu