Fetö ve benzeri yapılanmaların ana kaynağı din istismarı. Gerçek din eğitiminin eksikliği bu tür yapılanmaların kaynağını oluşturuyor. Dini alandaki cahillik, din istismarcılarının işini kolaylaştırıyor. Okullarda verilen din eğitiminin yetersiz ve kısır oluşu bu alanda at oynatan kötü niyetli kişi ve gruplara fırsat ve imkân tanıyor.
Anaokullarından başlaması gereken din eğitiminin uygulamalı olmaması, eğitimin havada kalmasına sebep oluyor, öğrenilenlerin zamanla unutulmasına yol açıyor. Doyurucu bir din eğitimi ve dini yaşayış verilmeyen nesiller maksatlı kişilerce kolayca avlanıyor.
O halde ne yapılması gerek. Öncelikle din eğitiminin yeniden ele alınması, baştanbaşa yenilerek uygulamalı olarak işlenmesi, yeni nesillere doğru din öğretilerek, onların ahlaki eğitimlerinin tamamlanması, herhangi bir kandırılmaya meyil etmeyecek şekilde gerçek din bilgileriyle donanmış nesiller yetiştirilmesidir.
Gerek doğru akide, gerekse doğru ibadet öğretisi uygulamalı yapılmalı, batıda olduğu gibi Cuma günleri bizatihi camilerde ibadet eğitimi yapılmalıdır.
Diyanet İşleri Başkanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı işbirliği yaparak bu alanda planlı, düzenli, bilinçli çalışmalar yapılmalıdır.
Ayrıca Tevhidi-i Tedrisat kanunu kaldırılmalı, eğitimin çeşitlendirilmesi sağlanmalıdır. İmam- Hatip Okulları yanında ilahiyat Liseleri açılmalıdır. İmam-Hatip Okulları ihtisas meslek liselerine dönüştürülerek Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlanmalıdır. Ayrıca düz liselerdeki din eğitimi dersleri nitelikli hale getirilmelidir.
Bunun yanında Föte benzeri yapılanmaların önüne geçmek için Tekke ve zaviyelerin lağvedilmesi hakkındaki kanun kaldırılmalı, tarikatlar legal hale getirilerek diyanete bağlanmalı, sapık tarikat yapılanmaları engellenmelidir.
Kuran-ı Kerim kursları örgün eğitime dâhil edilmeli, ders sayısı çeşitlendirilerek orta öğrenim statüsüne konulmalıdır. Medrese eğitimi legal hale getirilerek, sisteme dâhil edilmeli, DİB’e bağlanmalıdır.
Her mahalleye okuma sevgisi aşılayan, çocukların hayal gücünü zenginleştiren, dini eğim sağlayan kitaplarla zengin kütüphane kurulmalıdır. Camilerin bir bölümü kütüphane için uygun hale getirilmelidir.
Nakib ‘ül-eşraflık müessesi yeniden canlandırılmalı, dini ilimlerde mütehassıs Seyitlerin toplum içinde örnek, eğitici rolleri ihya edilmelidir.