Viran mısralara serdiğim aklı
Geçtiğim yollarda bulmadım gönül
Perişan diyorlar kim dese haklı
Uğrunda değiştim n’olmadım gönül
Nedir bu devinmen nedir bu tasa
Sanki idamındır bağrına asa
İçine isyandan dağılmış masa
Daha da kendimi salmadım gönül
Sabır derim sabır dağlar erir de
An gelir halimi gözün görür de
Fakir bile acır hayrat verir de
Yaşarım yine de ölmedim gönül
Parçalar bağrımı verdiğin acı
Nerede bulunur artık ilacı
Teselli etmez ki ne ana bacı
Gittiğin günlerde gülmedim gönül
Nedendi niçindi soru sorarım
Küllenmiş aşkıma çözüm ararım
Bu son sözün dedim sende kararım
Yine de hatrını silmedim gönül
Sessizdim vakurdum âli cenaptım
Dalgasız denizdim fırtına yaptım
Ansızın duvardan duvara çarptım
Sabrettim hepsine yılmadım gönül
Sana ram olmayı seçebilirdim
Ölümsüz badenden içebilirdim
Ölmeden sinene göçebilirdim
Cenaze namazın kılmadım gönül
Garip Âdem yolun vuslata çıksa
Sindiğin duygular sana ıraksa
Yar diye bildiğin seni bıraksa
Demek ki ben seni bilmedim gönül
Âdem Efiloğlu