ŞİİRİMİN HİKAYESİ:
Cumhuriyetimizin ilk marşı olan 10. Yıl Marşından itibaren yani hani şu '' Çıktık Açık Alınla On Yılda Her Savaştan.'' vardı ya, işte ondan sonra tam kırk sene bekledik şöyle daha coşkulu bir marşımız olsun diye. ( Laf aramızda baston gibi dimdik durarak okuma zorunluluğu olmasa hiç de fena değildi 10. Yıl Marşı )
Neyse efendim, Cumhuriyetin ellinci yılında yeni bir marşa kavuştuk. Şöyle bir şeydi:
Müjdeler var yurdumun toprağına taşına
Erdi cumhuriyetim elli şeref yaşına...
İçinde cumhuriyet, şeref , şan, bayrak gibi kavramlar olsa da alışamadık bu marşa. Herhalde o günlerde İsrail’den araklama, bir Yahudi şarkısı olan ‘’ Rabbi Elimelech’’ in bize uyarlanmış şekli olan ‘’ Bir Başkadır Benim Memleketim’’ şarkısına daha ağırlık verildiğinden olsa gerek.
Heyecanla 75. Yıl Marşını beklerken Cumhuriyetin 75. Yılına 1 sene kala yani 1997’de Kenan Doğulu bombayı patlattı.
Evet... Cumhuriyetin 10. Yılı için yapılan ve Mustafa Kemal Atatürk ölünceye kadar çalıp söylenen ancak o öldükten sonra sadece askeri bandoların milli bayramlarda çalıp çığırdığı lakin milletin çoktan unuttuğu 10. Yıl Marşını tozlu raflardan indirip yeniden ama bir marştan ziyade pop tarzı bir şarkı olarak düzenledi.
Onuncu Yıl Marşının bu halini çok sevdik.
Artık bizim de şöyle hoplamalı, zıplamalı ve dahi dergahta, bargahta, çarşıda, pazarda, diskoda, barda, konser salonlarında, her yerde, her ortamda çalıp çığıracağımız ve dahi tepineceğimiz bir marşımız olmuştu.
Artık düğünlerde 1. Sırada Erik Dalı, 2. Sırada 10 Yıl Marşı, Kına gecelerinde 1. Sırada Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar, 2. Sırada 10. Yıl Marşı çalıp söyleniyordu. ( Halen de öyledir. )
Hemen ertesi yıl yani 1998’de Cumhuriyetimizin 75. Yıl Marşı da geldi.
Gelmesine geldi ya, gelen gideni arattı. Şimdi sokağa çıkın 1000 kişiye sorun, bir tane 75. Yıl Marşını hatırlayan çıkarsa elini öpün.
Yahu Allah aşkına böyle bir marşı kim hatırlar ki?
Selam yüce milletim
Selam ebedi yurdum selam selam
Selam şanlı bayrağım
Selam kahraman ordum selam selam
*****
Selamünaleyküm --- aleykümselam
Ama her şeye rağmen içinde Yüce Millet, ebedi yurt, şanlı bayrak, kahraman ordu ‘’ gibi Türk Milletinin milli hislerini dile getiren kavramlar var. Lakin bu 50. Yıl Marşı kadar bile tutulmadı.
Kenan Doğulu düzenlemesi 10. Yıl Marşı diğer tüm rakiplerine nal toplatıyor adeta. Hatta artık askeri bandolar bile 10. Yıl marşını bu versiyon çalıyorlar. Dahası daha önce 10. Yıl Marşı çalınır söylenirken baston yutmuş gibi kıpırtısız duran subaylar- eşleri- çocukları vs. Artık bu müziğin coşkun ritmine uyup kimi dans, kimi halay çekiyor, kimi çaça, twist yapıyor, ve hatta kimileri gangam style , kankan dansı türü bir şeyler yapıyorlar dans diye... Hoplama zıplama gırıla...
İllevelakin tabii ki gönül 100. Yıl için de şöyle harika ve 100. Yıla yakışır bir marş bekliyor değil mi?
Derken efendim o da yapıldı.
''Kim tarafından?'' Diye sormazsınız sanırım.
Hani var ya dünyaca ünlü bir piyanistimiz... Dahi çocuğumuz Fazıl Say... Hah işte o bestelemiş.
Sözleri de Ayten Mutlu adında yetmiş yaşlarında bir şaire aitmiş. Lakin Ayten Hanım bu sözleri yeni değil ta 1984 yılında yazmış. Ayrıca Cumhuriyetimizin Yüzüncü Yıl Marşı olarak bestelensin diye de yazmamış, Kadıncağıza ilham gelmiş öylesine bir şiir yazmış. Şiirin Cumhuriyetin 100. Yılıyla uzak yakın bir alakası yok.
Şiirde ‘’Göğün mavi şimşeği / Atamın gözlerinde’’ Dizeleri dışında Cumhuriyetin kurucusu Atatürk ile ilgili bir şey yok. Cumhuriyet kelimesi şiirde hiç geçmese de sondan bir önceki dizede ‘’ Daha daha, nice nice yüzyıllara’’ Deniyor ve bizlere adeta ‘’ Ulan eşşek değilsiniz ya, Cumhuriyet kelimesi hiç geçmese de siz 100. Yıl denince Cumhuriyetimizin 100. Yılı olduğunu anlayın artık.’’ Denmek isteniyor.
Marşın sözleri ve daha da önemlisi ruhu bir nevi Şenay’ın 1971’de okuduğu ve o yıllarda hepimizin çok sevdiği ‘’ Sev Kardeşim.’’ Şarkısı gibi bir şey ama ‘’ Sev Kardeşim’’ Şarkısını al, Cumhuriyetin 100. Yıl Marşı olarak oku bundan bin kat daha iyi. En azından insanın kanını kaynatan bir şarkıydı o. Bugün bile üzerinden elli iki sene geçmesine rağmen herkes rahat rahat söyler ya da dinler.
****
Şimdi gözlerinizi kapatın ve canlandırmaya çalışın. Cumhuriyetimizin 100. Yıl Marşı çalınıyor ve söyleniyor.
Marş, sahnedeki solistlerin yirmi sekiz kez ''La'' demesi ile başlıyor ( Ben 28 saydım. Siz daha fazla veya daha az sayabilirsiniz.) ve beş kez '' Ver '' dedikten sonra, şaşkın şaşkın bakan seyircilere eller uzatılarak, verilecek şeyin el olduğu açıklanıyor '' Elini '' kelimesi ile... Böylece seyirci, kendisinden olmayacak bir şey istenmediğini anlıyor, yüreklere su serpiliyor.
Sonra '' Yıkalım Karanlığı '' Deniliyor.
''Karanlık bir duvar mıdır ki yıkılsın?’’ kısmını marşı yazan şaire, '' Aman Allah'ım ne güzel sözler.'' Diye hemen besteleyen bestecisine ve dahi bunu bize 100. Yıl Marşı diye dinletecek ( Eğer bunu seçerlerse ) olan devletlularımıza bırakıyorum lakin kesin olan şey şudur:
Bir kaç ay sonra bizim insanımızın aklında bu marştan sadece ' La- Ver ' kalacaktır. Hatta zamanla bu '' La Ver '' sözleri '' Ver La'' ya dönüşecektir. Daha da kötüsü '' Versene La'' ya dönüşmesidir maazallah.
Bu Marşta ‘’ Gel Küçük sevinçler duyalım.’’ Diye bir dize var. Oraya da fena taktım. Cumhuriyetin 100. Yılını neden büyük sevinçlerle değil de küçük sevinçler duyarak kutluyoruz?
Neyse...Şimdi sizleri Cumhuriyetimizin 100. Yıl Marşı’nın sözleri ile tanıştırayım, sonra yine söyleyeceklerim var.
Evet... Cumhuriyetimizin 100. Yıl Marşı
La la la la la la la
La la la la la la la
La la la la la la la
La la la la la la la
Ver ver ver ver
Ver elini
Ver ver elini
Yıkalım karanlığı
Gel küçük sevinçler
Duyalım kedere inat
Gökyüzünden sevgiden
Söz edelim
Türküler söyleyelim
Aksın dolsun yüreğimize
Yarınların ışığı
Daha ne bekliyorsun
Ver ver ver ver ver elini
Göğün mavi şimşeği
Atamın gözlerinde
Toprak gülsün, gök tutuşsun
Güneş yansın, dönsün dünya
Daha daha, nice nice yüzyıllara
Dönsün dünya
Velhasılıkelam en az bir yirmi beş sene daha Kenan Doğulu düzenlemesi olan 10. Yıl Marşı ile idare edeceğiz gibi görülüyor. Haydi hayırlısı.
Ha, bu arada İsveç’in Tre trallande Jantör ( Üç Şırfıntı Kız ) adlı halk şarkısını senelerdir ‘’ Gençlik Marşı ‘’ ( Dağ Başını Duman Almış Marşı ) olarak almış bağrımıza basmış bir milletin fertleri olarak hiç kimsenin aklına en azından Mozart’ın Türk Marşını alıp ona sözler giydirerek ya da Ahmet Baran’ın yaptığı gibi daha Türk Milletine uygun hale getirerek bir 100. Yıl Marşı yapmak gelmiyor mu?

Neyse... Herkes yazar da ben durur muyum ben de yazdım bir Cumhuriyetimizin 100. Yıl Marşı. Her ne kadar içinde araklamalar bir hayli fazla olsa da bence çok güzel oldu ama tabii ki takdir siz okuyucularıma aittir.

BU DA BENİM 100. YIL MARŞIM: OY DİNGALA DİNGALA
La la la la la la la
Ver ver ver ver ver ver ver
Ana gel beni ever
Beni evermez isen
Bey babam seni döver
La la la la la la la
Haydi gel Döndü hala
Dön hem sağa hem sola
Eğer yorulur isen
Hemen ver biraz mola
La la la la la la la
Karga konmuş o dala
Baktık fındık getirmiş
Sıçan yemiş bitirmiş
Bu karga ne budala
Ver ver ver elini
Ağısar’ın nalini
Gel salini salini
İnsan cebunde taşir
Senin gibi gelini
La la la la la la la
Misiri guruttun mi
Ambarda duruttin mi
Nenen çarık giyerdi
Bunlari unuttun mi
La la la la la la la
Dama vurdum çatmayı
Ünlen gelsin Fatma’yı
Fatma nerden öğrenmiş
Böyle göbek atmayı
Ver ver ver ver ver ver ver
Acıcıh da bağa ver
Birazcık da oğa ver
Çevir kazı yanmasın
Aman kız uyanmasın
La la la la la la la
Çek aşağı yukari
Lambanun fitulini
Niye gonişmayisun
Guş mu yedu diluni
La la la la la la la
Gökteki şimşek mavi
Mavi mavi masmavi
Bir gördüm aşık oldum
Bu gelen kimin yari
La la la la la la la
Oy dingala dingala
Kömür koydum mangala
Ayşe Fatma dostun var
Çalkala yavrum çalkala
27.04.2023 Sami Biberoğulları/ İstanbul
*****
Ne günlere kaldık ey Gazi hünkar;
Katır mühürdar oldu, eşek defterdar!
Ziya Paşa
*******
Değerli dostlar sevgili okurlar!
İşin şakası, mizahı bir tarafa, ben derim ki Cumhuriyetimizin 100. Yıl Marşı öyle bir marş olmalı ki, onu dünyanın süper güçleri bile okurken, dinlerken tüyleri diken diken olmalı.
100. Yıl Marşı öyle bir şey olmalı ki, Dünyanın en güçlü devletlerine bile ‘’ Hep Kahraman Türk Milleti’’ dedirtmeli.
100. Yıl Marşı öyle bir şey olmalı ki, ‘’ Orduları pek çok zaman/ Vermiştiler dünyaya şan’’ dendiği anda dosta güven verirken düşmanı titretmeli.
Ne demek istediğimi anladınız mutlaka.
Şimdi isterseniz gelin benim marşı da Fazı Say’ın bestelediği marşı da ittir edip ta 1917’de bestelediği marşla - Asırlarca savaştığımız – Ruslara ‘’ Hep Kahraman Türk Milleti--- Orduları pek çok zaman / Vermiştiler dünyaya şan ‘’ Dedirten, Muallim İsmail Hakkı Bey’in Mehter Marşını, Rus Kızılordu korosundan dinleyelim de Türk’ün Marşı nasıl olurmuş hep birlikte bir kez daha görelim.
&autoplay=1/?autoplay=1&mute=0" allow="autoplay" frameborder="0" allowfullscreen>
( Bu Da Benim 100. Yıl Marşım: Oy Dingala Dingala başlıklı yazı Sami Biber tarafından 29.04.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu