EĞİTİM ÜZERİNE YAZILAR
Cami Merkezli Toplum ve Cami Merkezli Eğitim
İslam’ın ilk emri OKU. Bu emir gereği İslam okumaya büyük önem veriyor. Okuma yanında tefekkür de büyük önem taşıyor.
O halde bakalım. Eğitim ne kadar önemli. Allah’ın Resulü esirleri sahabeye öğretim karşılığı serbest bırakıyor. İlk ve ne büyük eğitici Allah. Rab isim ve sıfatı bunun göstergesi. Beni rabbim eğitti ve ne güzel eğitti buyuruyor peygamber. Ondan sonra en büyük eğitici Allah’ın Resulü. O da mescidde kurduğu eğitim müessesiyle başlıyor işe. Bu medresenin adı Suffe. Suffe Ashabı seçkinler. İlk eğitim onlara. Osmanlıdaki Enderun misali. Sonra halka halka diğer Ashab. Mesciddeki sırayla önce erkekler, sonra kadınlar ve sonra çocukların eğitimi.
Bu eğitimde baskı yok. Hoşgörü var. Bu eğitimde yarış var. Güzel bir yarış. Bu eğitim maddi değil manevi. Bu eğitim laik değil dini. Eğitim Cami merkezli. Eğitimci Peygamberden başlayarak herkes bir sonrakine Asahb-ı Suffe ve diğerleri. Hz Aişe kadınların öğretmeni.
Bu eğitm sistemi Hulefa-i Raşidin döneminde de böyle devam eder. Fethedilen yeni yerlerde kurulan Mescitler ibadet yanında ilim merkezi. ilim ve eğitim. İslam toplumu cami etrafında şekillenir. Mescitler artık cami olur. Toplama yeri. Camiler külliyelere dönüşür. Toplumun eğitim ve ibadet başta olmak üzere bütün işleri orada görülür.
Külliyelerde şifahaneler, kütüphaneler, tekkeler, sübyan mektepleri ve diğer üst eğitim kurumları olan medreseler yer alır. Hatta maddi temizlik için hamamlar, tuvaletler, şadırvanlar, aşhaneler. Toplumun tüm gereksinimleri başta eğitim olmak üzere orada karşılanır.
Yapılması gereken ilk iş budur. O günün sübyan mektepleri olan ana okulları cami külliyelerinin bünyesine alınmalı, eğitime manevi bir içerik kazandırmalıdır. Daha sonra sırasıyla orta ve yüksek eğitim bu külliyelere kazandırılarak eğitim laiklik adına dinsizleştirilmekten kurtarılacak, okullar terörün, ahlaksızlığın merkezi olmaktan çıkarılarak ilim, irfan ve ahlakın odak noktası haline gelecektir.
Tanzimata kadar gelen medrese eğitimi gerileme döneminde dünyevi ilimlerin kaldırılması, beşik ulemalıgı zihniyet ve sisteminin getirilmesiyle yozlaştırılmış, ilim yerine cehaletin, ahlak yerine ahlaksızlığın, çalışma yerine miskinlik ve tembelliğin merkezi haline getirilmiştir.
Bu durumu fark eden Abdülhamit karşısına alamadığı bu büyük kütleye rağmen eğitimi yeni düzen mektepler halinde canlandırmaya çalışmıştır. Ancak bu mektepler medreselerin cami etrafında şekillenmesine karşın cmi dışı kalmış ve başka kaynak bulamadığı için batı kaynaklı olmuştur. Mektebi sultani adıyla kurulan Galatasaray Lisesi Batılaşmamızın kapısını aralamış ardınca gelen kurumlar da bunu sistemleştirmiştir.
Batının güdümünde kurulan bu okullar batıya köle müstağripler yetiştirmiş, onlar da bu ülke insanını aşağılık kompleksi zavallılar güruhu haline getirmeye çabalamıştır. En ufak köyümüze kadar nufüz eden bu ajanlar halkın dini duygularına savaş açarak onları batıya hayran, kölele ruhlu kişiler haline getirmeye çabalamışlardır.
Önce Kemalizm adı altında putçuluk ruhlara enjekte edilmeye çalışılmış, ardından Allahsızlık propoğandasıyla değerler sistemimiz yok edilmiştir. Ardından sökün eden izmler vasıtasıyla toplumun her kesimi, teslim alınmaya çalışılmıştır. Komünizm, kapitalizm, pozitivizm vs. din yerine müspet bilim konulmuş, din ahlakı yerine felsefi ahlak ikame edilmiştir.
Toplum camilerden koparılmış, yeni merkezlere kanalize edilmiştir. Kıraathaneler kahvehanelere, kahvehaneler kumarhanelere dönüştürülmüş, halk içki ve kumara yönlendirilmiş, devlet eliyle içki üretimi ve satışı yapılarak içki tüketimi ve devlet eliyle teşvik edilerek kumar yaygınlaştırılmaya çalışılmıştır. Spor yerine futbol taraftarlığı özendirilmiş, moda adı altında kadınlar çıplaklığa yöneltilmiş, erkekler de cinsellikleri kamçılanarak hayvan sürüsü haline getirilmeye çalışılmıştır.
Okullar eğitim yerine anarşi ve terörün merkezi haline getirilmiş, toplum bu şekilde manuple edilerek sömürülmeye çalışılmıştır.
Diskotekler açılmış barlar yaygınlaştırılmış, sinema, tiyatro ve müzikle halk uyutulmaya çalışılmıştır. En son tv ve internet yoluyla her türlü şer faaliyetler yaygınlaştırılarak toplum kıskıvrak yakalanmıştır. Ayrıca yaygınlaştırılan uyuşturucu ile toplumun beli tamamen kırılmaya çalışılmıştır.
Bütün bunların tek çaresi medeniyetimizin altın çağlarına dönerek eğitim kurumlarımızı cami merkezli olarak yeniden dizayn etmektir.,