MISIR’DA DEVRİM VE DEVRİMLERİN RUHU
Mısır’da devrim. Ordu yine ihtilal yaptı. Bu kez İslamcı bir lidere karşı. Bütün dünya destekliyor. Avrupa, Amerika, Suudi Arabistan, Birkaç İslam ülkesi hariç.
Başta Türkiye yumuşak sert bir üslupla tavrını ortaya koydu. Yumuşak güç ya. Yemen, Tunus gibi Arap baharı denen diktatörlere karşı yapılan devrimlerden demokrasiye geçmiş ülkeler. Kendi başlarına da gelebilir diye herhalde. Bazı yayın organları Türkiye ile ilinti kurarak verdiler olayı. Mısır’ın Tayyip’i devrildi diye.
Teweter’dan organize oluyor bu devrimler. O halde tweter’e hâkim olan iktidarı istediği gibi devirebilir. CHP’li bir vekil yandaşlarına twitter hesabı açmalarını öneriyor. Bu adamların darbe arzuları hiç bitmeyecek. Halka inanmayanlar demokrasiye de inanmıyorlar aslında. Ankara belediye başkanı da önlem olarak kendisi gibi düşünenlere aynı tavsiyeyi yaptı akşam bir TV’de. Demek iktidarın da kaygıları var ve önlem almak istiyor.
Doğru da yapıyor ama yetmez. Ben bir yazımda mağdur kitleleri işaret etmiştim. 4C’liler demiştim, 4B’liler demiştim. Açlık sınırı altında yaşayan bu kitlelere işaret etmiştim. Hatta müteahhit işçilerinin çalışma şartlarının zorluğundan, insan haklarını zorlayan yanlarından bahsetmiştim. Hükümet bunların bir kısmına el attı ama diğerleri hala duruyor. Hatta bazı özelleştirilmiş hizmetlerin vatandaşa zulüm ettiğinden, bazı belediyelerin ve belediyeye bağlı kuruluşların uygulamalarından bahsetmiştim. Bütün bunların bir zulüm olduğunu, yönetici erkinin mazlumun ahından korkması gerektiğini anlatmıştım.
Şimdi de diyorum ülkede en ufak bir zulüm varsa bundan yöneticilerimiz sorumludur. Bunun giderilmesi için bütün önlemler alınmalıdır. Osmanlı padişahlarının neden tebdili kıyafet ederek halkın arasında dolaşıp onların sorunlarını bizatihi gözlemleyerek çözdüklerini düşünürsek bunun nedenlerini anlar, işin ehemmiyetini daha iyi kavrarız.
Bu işi bizzat yapamıyorlarsa illere tayin edecekleri ombudsmanlarla vatandaşın sorunlarını yönetici erke ulaştırmaları sağlanmalıdır. Aksi halde toplumsal patlamalar kaçınılmazdır, bunları da birilerinin manüple ederek darbelere ortam hazırlamalarını kimse önleyemez. Siz istediğiniz kadar geçmiş darbe sorumlularını tutuklayın bunu engelleyemezsiniz. Birileri canını ortaya koyar yine de sizi alaşağı eder. Bunun için seçimi beklemez kimse. Hele muhalefetin iktidar olma yeteneği yoksa bu kaçınılmazdır.
Batı bunu iki güçlü ve muktedir partili demokrasi ile sağlamıştır. Bizde CHP hiçbir zaman iktidara alternatif olamamıştır. Çünkü bu parti demokrat değildir, ekonomiyi bilmemektedir ve yolsuzluk yapmaktan başka bir şeye meyletmemektedir.
MHP ise marjinal ırkçı bir partidir, BDP gibi onun da tek başına iktidar olmak gibi bir şansı yoktur. Geçmişte kötü sınav vermiş partilerin beli kırılmış bir daha canlanmamak üzere tarihin mezarlığına gömülmüşlerdir. Var görünseler de yokturlar. Ortada dolaşan yalnızca onların hayaletleridir.
BBP iktidara aday olma cesaretini gösterememiş ve doğal liderini Ergenekoncu’ların siyaseti dizayn etme oyununa kurban vermiştir. SP intihar etmiş. Has parti ise işte asıl iktidar alternatifi ocak olan daha yola çıkmadan kendini feshetmiştir. Bu durumda güçlü bir sol partiye ihtiyaç olduğu açıktır ancak sol Türkiye’de azınlık olduğu için bu mümkün değildir.
Kala kala liberal kesimlerin dini değerlere saygılı bir parti kurarak alternatif üretmelerine kalıyor, ancak ufukta Besim Tibuk ve Cem Boyner denemesinden sonra ne bir aday, ne de ihtimal görünüyor.
Yazılar Mısır'da Devrim
MISIR’DA DEVRİM VE DEVRİMLERİN RUHU
Mısır’da devrim. Ordu yine ihtilal yaptı. Bu kez İslamcı bir lidere karşı.
Bütün dünya destekliyor. Avrupa, Amerika, Suudi Arabistan, Birkaç İslam ülkesi
hariç. Başta Türkiye yumuşak sert bir üslupla tavrını ortaya koydu. Yumuşak güç
ya. Yemen, Tunus gibi Arap baharı denen diktatörlere karşı yapılan devrimlerden
demokrasiye geçmiş ülkeler. Kendi başlarına da gelebilir diye herhalde. Bazı
yayın organları Türkiye ile ilinti kurarak verdiler olayı. Mısır’ın Tayyip’i
devrildi diye.
Teweter’dan organize oluyor bu devrimler. O halde tweter’e hâkim olan iktidarı
istediği gibi devirebilir. CHP’li bir vekil yandaşlarına twitter hesabı
açmalarını öneriyor. Bu adamların darbe arzuları hiç bitmeyecek. Halka
inanmayanlar demokrasiye de inanmıyorlar aslında. Ankara belediye başkanı da
önlem olarak kendisi gibi düşünenlere aynı tavsiyeyi yaptı akşam bir TV’de.
Demek iktidarın da kaygıları var ve önlem almak istiyor.
Doğru da yapıyor ama yetmez. Ben bir yazımda mağdur kitleleri işaret etmiştim.
4C’liler demiştim, 4B’liler demiştim. Açlık sınırı altında yaşayan bu kitlelere
işaret etmiştim. Hatta müteahhit işçilerinin çalışma şartlarının zorluğundan,
insan haklarını zorlayan yanlarından bahsetmiştim. Hükümet bunların bir kısmına
el attı ama diğerleri hala duruyor. Hatta bazı özelleştirilmiş hizmetlerin
vatandaşa zulüm ettiğinden, bazı belediyelerin ve belediyeye bağlı kuruluşların
uygulamalarından bahsetmiştim. Bütün bunların bir zulüm olduğunu, yönetici erkinin
mazlumun ahından korkması gerektiğini anlatmıştım.
Şimdi de diyorum ülkede en ufak bir zulüm varsa bundan yöneticilerimiz
sorumludur. Bunun giderilmesi için bütün önlemler alınmalıdır. Osmanlı
padişahlarının neden tebdili kıyafet ederek halkın arasında dolaşıp onların
sorunlarını bizatihi gözlemleyerek çözdüklerini düşünürsek bunun nedenlerini
anlar, işin ehemmiyetini daha iyi kavrarız. Bu işi bizzat yapamıyorlarsa illere
tayin edecekleri ombudsmanlarla vatandaşın sorunlarını yönetici erke
ulaştırmaları sağlanmalıdır. Aksi halde toplumsal patlamalar kaçınılmazdır,
bunları da birilerinin manüple ederek darbelere ortam hazırlamalarını kimse
önleyemez. Siz istediğiniz kadar geçmiş darbe sorumlularını tutuklayın bunu
engelleyemezsiniz. Birileri canını ortaya koyar yine de sizi alaşağı eder.
Bunun için seçimi beklemez kimse. Hele muhalefetin iktidar olma yeteneği yoksa
bu kaçınılmazdır.
Batı bunu iki güçlü ve muktedir partili demokrasi ile sağlamıştır. Bizde CHP
hiçbir zaman iktidara alternatif olamamıştır. Çünkü bu parti demokrat değildir,
ekonomiyi bilmemektedir ve yolsuzluk yapmaktan başka bir şeye meyletmemektedir.
MHP ise marjinal ırkçı bir partidir, BDP gibi onun da tek başına iktidar olmak
gibi bir şansı yoktur. Geçmişte kötü sınav vermiş partilerin beli kırılmış bir
daha canlanmamak üzere tarihin mezarlığına gömülmüşlerdir. Var görünseler de
yokturlar. Ortada dolaşan yalnızca onların hayaletleridir.
BBP iktidara aday olma cesaretini gösterememiş ve doğal liderini
Ergenekoncu’ların siyaseti dizayn etme oyununa kurban vermiştir. SP intihar
etmiş. Has parti ise işte asıl iktidar alternatifi ocak olan daha yola çıkmadan
kendini feshetmiştir. Bu durumda güçlü bir sol partiye ihtiyaç olduğu açıktır
ancak sol Türkiye’de azınlık olduğu için bu mümkün değildir.
Kala kala liberal kesimlerin dini değerlere saygılı bir parti kurarak
alternatif üretmelerine kalıyor, ancak ufukta Besim Tibuk ve Cem Boyner
denemesinden sonra ne bir aday, ne de ihtimal görünüyor.
AHMET KEMAL
Ahmet Kemal