Hayatta her durumda geçerli ve değişmez olan bazı kanunlar vardır. Hukuk kurallarından bahsetmiyorum.


Hayatta ne ekersen onu biçersin mesela. Fırtına eken rüzgar biçer. Arpa eken buğday biçmez.
Bu böyledir. Bitti mi? Bitmedi bunlar konuya ısınma cümleleriydi.


Karşılıklı yüksek kayalık veya dağlık yerlerde Merhaba! diye bağırırsanız akabinde yankılı bir şekilde Merhaba! Sözü işitirsiniz.
Normal şartlarda hayat yankı gibidir. Ne yapar, ne söyler, nasıl davranırsanız o şekilde cevap veya sonuç alırsınız. Hayata ne verirsen verdiklerinin cinsinden sana geri dönüşü olur.


Her insan mutlu olmak ister. Mutluluğu kazanmak için birçok işler yapar.
Peki mutluluk nasıl kazanılır?


Yukarıda anlattığım kanun gözlemlediğim kadarıyla mutluluk için de geçerlidir. Mutluluğu biçmek için mutluluk ekmemiz gerekiyor. Nasıl mı?


Şimdi şöyle; mutluluğu tohum olarak, ekeceğimiz toprağı da insan olarak düşünelim.
Etrafındaki insanlara imkanın ölçüsünde onların az veya çok mutlu olmasını, yüzünün gülmesini, memnun olmasını sağlamak onları mutlu etmek demektir değil mi?


Kimine güzel bir söz, bir tebessüm bile mutlu olmasını sağlayabilir. Bu bazen küçük bir yardım, bir iyilik, maddi bir destek, bir ihtiyacını karşılamak, maddi manevi razı olacağı, hoşnut olacağı, yüzünün güleceği bir iyiliği yapmak olabilir.


Sonuçta etkide bulunduğumuz insanda hoşnutluk, razı olma, memnun olma, gülümseme, sıkıntısı, ihtiyacı karşılıksız bir yardımla giderildiği için mutluluk meydana gelmiş olur. İşte onda oluşan bu mutluluk size dönüyor. Nasıl döndüğü konusunu tohum ekmek gibi düşünün. Sonuçta mutluluk ekmiş ve mutluluk biçmiş oluyorsun.


Mutluluk eken mutluluk biçer.


Çiçek eken çiçek biçer. Bunun tersi de geçeli acı eken acı biçer. Diken eken diken biçer.
Son olarak mutluluğun nasıl bize döneceğini, nasıl biçildiğini bir örnekle anlatmak istiyorum. Burada sözü Zengin Baba Yoksul Baba kitabının yazarı Robert Robert Kıyosaki'ye bırakıyorum:


"Birşey istersen önce vermen gerekir" derdi hep. Parası azaldığında bile yardım kuruluşuna bağış yapardı. Size tek bir fikir aşılamam gerekirse bu fikri seçerdim. Ne zaman bir şeyin eksikliğini hissetseniz bir şeye ihtiyaç duysanız, önce istediğiniz neyse onu verin, aynısı çoğalarak size geri gelecektir. Gece ayazında kollarında odunlarla bir köşeye oturmuş tombul göbekli sobasına bağıran adamın öyküsü geldi aklıma. "Bana sıcaklık verdiğin zaman sana odun atacağım." diyordu. İşte para sevgi mutluluk, satış ve insan ilişkilerinde hiç kimsenin aklından çıkarmaması gereken önce istediğinizi vermektir; insan sonra istediğini fazlasıyla alır.
Sobaya odun atmadan sıcaklık alamazsınız. Önce o odunu vereceksiniz.
Ne istiyorum istediğim şeyi başkasına nasıl verebilirim sorusunun yanıtını düşünme süreci ikramiye kapılarını ardına dek açacaktır.
Gönülden verilmesi gerekir. Karşılaştığım insanların bana gülümsemediklerini fark ettiğimde, ilk yaptığım onlara gülümseyerek merhaba demektir, ansızın çevremde onlarca gülümseyen kişi olur. Yaşadığınız dünyanın sizin aynanız olduğu doğrudur.
Hep aynı şeyi yapıp farklı sonuç beklemek deliliktir."


Düşlerin Terzisi

( Mutluluk Eken Mutluluk Biçer... başlıklı yazı DüşTerzisi tarafından 24.10.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu