Kaplamış etrafımı zifiri bir karanlık

Yarıp nurlu şafağı daim görmeye geldim,

Uçarken nefis kuşum ta yalçın kayalarda

Kibrinin kanadını vurup kırmaya geldim.


Ağlarım zindanlarda ben bi-ümid ve mahzun

Biçareyim elimden tutanı sormaya geldim,

Feyze muhtaç inliyor feyizden bomboş ruhum

Nasıl dolar bilmem ki? işte dolmaya geldim.


Nadide yetişmiş gül bahçesinde gülleri

Demet demet toplayıp ben de dermeye geldim,

Beynimi parçalayan suallerin sırrına

Nedir gizemi çözüp, asla ermeye geldim.


Dolaştım enginleri ruhum mekan tutmadı

Hicranlı gönülleri açıp girmeye geldim,

Kendi başına savruk nakıs-akıl başımı

Uslansın diye, taştan taşa vurmaya geldim.


Damla damla dökülen kanlı gözüm yaşını 

Silip de, şöyle bir lahzacık  gülmeye geldim,

Çözümsüz bilmeceler... boğulmuşum altında

Varsa bilen söylesin ben de bilmeye geldim. 


Nuri Baş

( Varsa Bilen Söylesin Bilmeye Geldim başlıklı yazı Nuri Baş tarafından 31.10.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu