
Sinsi
Fısıltılar
İnsan
içi karışık, labirent misali.
Nefsiyle
barışmamış, küskün ve perişan,
Dehlizler
gece karanlığı, çıkış umutsuz…
Karanlıkta
parlıyor o baykuş bakışlar!
İblis
mi?
Melek
mi?
Kimi
taşlıyorsun sen!
Kimi
kör ediyorsun o çakıl taşıyla.
Sor
kendine ve bak şu aynalara…
Kör
olan kim!
Kimler,
kimlerin yolunda yürüyor!
Kimler,
kimler için ürüp duruyor?
Kim
kime kulluk ediyor iyi düşün!
Terazi
arama, vicdan sesin yeter sana.
Melek,
Şeytan,
Birbirinden
farklı ikiz kardeştir onlar.
Meleğin
sesi çınlar her daim içimizde…
Yüreğimizin
kulağı sızlar, çok derinden.
Uyarır
bizi, bir ikaz, bir alarm!
İfrit,
şeytan ve cin!
Nedir
bunlar!
Nefsimizin
izbesine sinmiş pusuda,
Kötülüğü
fısıldar, hoş gösterir sinsice.
Zaafını
bilir de, ona göre öğüt verir…
Yeller
seni kötülüğe, karadul tuzağa!
Sakın
ha!
Yorma
gözlerini…
Dışarıda
arama, yok öyle varlıklar.
Şeytan
içinde, taht kurmuş efendi…
Fakat!
Ey
ehl-i nefis…
Meleği
taşlıyorsun, farkında mısın?
Kör
olan şeytan değil, meleğin ta kendisi.
Meleksi
sesleri dinle, Hakk’ın yolunu tut,
Unutma!
İbliste
sensin, melekte sen…
Gönül
dünyasında sen!
Kimi
besliyorsan, sen o olursun…
İster
nefs-i mutmain ol, ister nefs-i emmare.
Tercih
senin yolcu!...