“ ATEŞTE SEMAH DÖNENLER 2 ”
b) Saldırı Başlıyor
PSAKD’nin Sivas’taki etkinliklerine
yönelik saldırı, anlık bir tepkinin ürünü değildir. Bu saldırının
planlı bir hazırlık süreci sonrası başlatıldığı olaylardan sonra
ortaya çıkmıştır. Irkçı-şeriatçı örgütler, Malatya, Kahramanmaraş,
Elazığ, Çorum, Tokat, Kayseri gibi çevre illerdeki deneyimli
militanlarını Sivas’a taşımışlar ve militanlar, Belediye’nin ve dini
vakıfların yurtlarında konuk edilmişlerdir. Bu hazırlıklara ek olarak
Sivas halkının dini duygularını tahrik amacıyla bildiri dağıtılmış
ve camilerde dar kadrolu toplantılar yapılmıştır.
Saldırı ve katliamdan iki gün önce dağıtılan bildirilerden biri şöyle:
“MÜSLÜMAN KAMUOYUNA
“Bismillâhirrahmânirrahim “Peygamber, mü’minlere kendi canlarından
ileridir. Onun hanımları da mü’minlerin analarıdır.” (Ahzâb:6)
“Mü’minlere öz canlarından daha ileri olan Allah Resûlü (S.A.V.)’ne ve
O’nun temiz zevcelerine, Allah’ın beytine (Kâbe’ye) ve kitab’ı
Kur’an’a alçakça küfredilmekte ve mü’minlerin izzet ve namuslarına
saldırılmaktadır.
“Dünyanın bazı bölgelerinde şeytan ve onun
yandaşları olan emperyalist kâfirler, dinimize ve mukaddes
değerlerimize dil uzatmaktadırlar. Bunun başını ise satılmış, mürted
Salman Rüşdi köpeği çekmektedir.
“Bu şeytanî oyunlara karşı,
izzetli ve duyarlı Müslümanlar yiğitçe mücadele ortaya koyarak, bu
uğurda canlarını feda etmekten çekinmemişlerdir.
“Bu iğrenç
oyunların bir uzantısı olarak ülkemizde de; AYDINLIK gazetesi denilen
bir paçavrada, mel’un Rüşdi’nin figüranlığına soyunan, dünya
emperyalizminin gönüllü uşağı Aziz Nesin, aynı şekilde, Kur’an’ın
korunmuşluğuna dil uzatmış, Hazret-i Peygamber (S.A.V.)’in aile
hayatını (hâşâ) bir genelev ortamına benzetmiş ve ümmetin anaları
olan hanımlarına (hâşâ) fahişe deme cür’etinde bulunmuştur. Bu olay,
dünyanın değişik yerlerinde kâfir devletler tarafından dahi kabul
görmezken, basımına müsaade edilmezken, ne yazık ki laik ve ikiyüzlü
T.C. Devleti tarafından yayımlanmasına izin verilmiş, ayrıca bunu
kabullenmeyip protesto eden izzetli Müslümanlar, devletin polis ve
jandarması tarafından coplanmış, kurşunlanmış, bir kısmı da
hapishanelere atılmıştır.
“Salman Rüşdi köpeği Müslümanlar’ın çok
az olduğu kâfir bir ülkede korkudan sokağa çıkmaya bile cesaret
edemezken, onun yerli uşağı Aziz Nesin köpeği, yanında kendisiyle
beraber bir ekiple birlikte, şehrimiz Valisi tarafından davet edilip,
şehirde adeta Müslümanlar’la alay edercesine gezebilmektedir
“Kâfirler şunu iyi bilmeli ki:
“İslâmın Peygamberi’ni ve kitab’ın izzetini korumak için, bu uğurda verilecek canlarımız vardır.
“Gün, Müslümanlığımızın gereğini yerine getirme günüdür.
“Gün, Allah (C.C.)’ın vahyi Kur’an-ı Kerim’e, Allah’ın meleklerine,
Allah’ın Resûlü Hz. Muhammed (S.A.V.)’e, O’nun ailesine ve ashabına
yöneltilen çirkin küfürlerin hesabının sorulması günüdür.
“İman
edenler, Allah yolunda savaşırlar. Kâfirler de tağut yolunda savaşırlar.
O halde şeytanın dostlarıyla savaşın. Çünkü şeytanın hilesi
zayıftır.’ ( Nisa:76)
“Galip gelecek olanlar, şüphesiz ki Allah taraftarı olanlardır.
”MÜSLÜMANLAR” 4
Saldırı ve katliam gecesi 1 Temmuz akşamı da başka bir bildiri evlere dağıtılır:
“ Halkımıza Çağrı;
“Müslüman halkın yaşadığı bu ülkede, İslam için binlerce şehit verilmiş
bu topraklarda, bir kesim tarafından, ‘basın özgürlüğü, düşünce
hürriyeti’ adı altında, Müslümanlar’ın kutsal değerlerine sözlü veya
yazılı olarak kimse saldıramaz.
“Biz Müslümanlar, canımız pahasına da olsa, bu değerlerimizi korumakta kararlıyız.
“Müslüman halkımızdan bu konularda duyarlı olup, İslam’ın değer
yargılarını alaya alanlara izin vermemelerini, ne pahasına olursa
olsun bunu engellemeyi dini bir görev olarak bilmelerini, bu alçaklar
karşısında susulduğunda, yarın mahşerde Allah’a nasıl hesap
vereceğimizi düşünmelerini istiyoruz.
“ ‘Müminlerin, Peygamberi
kendi nefislerinden çok sevmeyi gerekir. O’nun eşleri, onların
anneleridir...’ ( Ahzâb Suresi, Ayet: 6)
“ ‘Ve kâfirlerin hesapları varsa, Allah’ın da bir hesabı vardır. Allah hesabı çabuk görendir.’ ( Enfal Suresi, Ayet : 30)
“ ‘Kâfirler istemese de, Allah nurunu tamamlayacaktır.’ ( Saff Suresi , Ayet:8)
“Not: Bu yazıyı okuyan, Allah rızası için çoğaltarak dağıtsın.
”MÜSLÜMANLAR” 5
Etkinliklerin ikinci günü, Sivas’taki sağ eğilimli yerel basında
(Hürdoğan, Bizim Sivas, Hakikat, Anadolu, Yeni Ülke, Taraf) da halkı
tahrik edici başlıklarla bezenmiş haberler çıkmıştı. Tertipçiler,
saldırıya geçmek için koşulların yeterince olgunlaştığı kanaatine
varırlar. 2 Temmuz günü, camiler tıklım tıklım dolar. Bazı
saldırganlar cuma namazını tam bitmemiş olacak ki, bir yanda ellerinde
sopalar, bir yanda yarı bırakılmış namazlarını tamamlamak için sağına,
soluna selam vererek koşuyorlardı.
2 Temmuz Cuma günü, saat
13.30’da saldırı başlatıldı. Değişik camilerden akın akın insan,
şenlik yapılan Kültür Merkezinin önünde toplandılar; taş ve sopalarla
Kültür Merkezine saldırdılar.
“Sivas laiklere mezar olacak,
Cumhuriyet Sivas’ta kuruldu, Sivas’ta yıkılacak, Şeriat gelecek,
batıl zail olacak“ sloganları atan gruplar, Kültür Merkezi’nde
bulunan 1500 kişinin üzerine saldırır. Ancak, etkinlikleri izlemekte
olanların direnişleriyle karşılaşan ve sayıca görece az olan
saldırganlar, geri çekilmek zorunda kalır. Saldırganlara sürekli
olarak yeni katılımlar olmaktadır. Çeşitli camilerden çıkanlar,
koşarak saldırganlara katılmaktadır. Kalabalık gruplar, Kültür
Merkezi’ne bir kez daha saldırırlar. İzleyiciler ve görevliler bir
yandan saldırıya karşı barikat kurarak direniyor; öte yandan da
içerideki insanları boşaltmaya ve arabalarla başka yerlere göndermeye
çalışıyorlardı. Olay yerinde yeteri sayıda güvenlik gücü yoktu.
Olanlar da saldırıyı engelleyecek güçte değillerdi. Kültür
Merkezi’nin camları, kapıları ve pencereleri yerle bir edilmişti.
Nihayet, Kültür Merkezi boşaltıldı ve saldırıya uğrayanlar güvenli
bölgelere gönderildi. Bu arada, yeni katılımlarla saldırganların
sayısı onbine yaklaşmıştı. Gözlerini kan bürümüştü ve dişlerini
gıcırdatarak parçalayarak insan arıyorlardı. Saldırgan kitle,
isteğine ulaşamamanın verdiği hırsla Kültür Merkezi’nden Valiliğe
yöneldi.
Valilik önünde toplanan binlerce saldırgan, “Şerefsiz vali
istifa, Sivas size mezar olacak, Şeriat gelecek, zulüm bitecek,
Yaşaşın şeriat, Muhammed’in ordusu kafirlerin korkusu, Yaşasın
Hizbullah, kahrolsun laiklik, şeriat isteriz...” sloganlarıyla binayı
taşa tuttular...
Saldırganların bir kolu, yeni dikilen “Halk
Ozanları Heykeli”ne yöneldi. Heykeli kazma ve balyozla parçalayarak
sürüklemeye başladılar. Bu arada, kimi saldırganların dişlerini
heykele geçirmeye çalıştığı görülüyordu. Diğer bir grup da, Kongre
Müzesinin yanında bulunan Atatürk heykeline saldırdı, yere düşürdükleri
Atatürk heykelini de sürüklemeye başladılar. Saldırganların sayısı
giderek 15 bine yaklaşmıştı. Şeriat istemlerini ve sloganlarını
haykırarak etkinlik konuklarının kaldığı Madımak Oteli’ne yöneldiler.
Otelde, kent dışından gelmiş ve çoğunluğu yazar, ozan ve sanatçı
yaklaşık 150 kişi bulunuyordu. Saldırı üzerine, güvenliğin daha kolay
sağlanacağı düşüncesiyle otele gelmiş insanlar tedirgin oldular. Otelin
önünde az sayıda polis vardı ve saldırganlara, “Dağılın, yapmayın”
demekten öte bir müdahalede bulunacak gibi görünmüyorlardı.
Otelde bulunanlar, tehlikenin ayırdında idiler. Telefonla Sivas
Valisi’ni, Emniyet Müdürünü ve diğer yetkilileri arayarak önlemlerin
artırılmasını istediler. Bununla da yetinmediler, telefonla Ankara’da
bulunan Başbakanı, Başbakan Yardımcısını, İçişleri Bakanı’nı, parti
liderlerini ve milletvekillerini aradılar. Oteldekiler arasında olan
halk ozanı, 1987-1991 dönemi SHP milletvekilli Arif Sağ da, telefon
başından ayrılmıyor, Ankara’da SHP milletvekili Cevdet Selvi’yi, Bakan
Seyfi Oktay’ı, İstanbul eski belediye başkanı Nurettin Sözen’ i
arayarak saldırının korkunçluğunu anlatıyor, bir an önce önlem
alınmasını istiyordu. Otelde bulunan Aziz Nesin de Başbakan
Yardımcısı Erdal İnönü ve Çalışma Bakanı Mehmet Moğoltay’la görüşerek
can güvenliklerinin sağlanmasını istedi. Ulaşılan her yetkili,
“Korkmayın, her türlü önlem alınmıştır” yanıtını veriyorlardı.
Saldırganların amacını sezinleyen Sivas Valisi Ahmet Karabilgin de saat
14.30’da Başbakanı ve İçişleri Bakanı’nı telefonla arayarak bilgi
vermiştir. Saldırının giderek bir katliama dönüşeceğini gören Sivas
Valisi, çok tedirgin olur ve Ankara’yla telefon irtibatını hiç
kesmez. Saat 14.40’da yeniden İçişleri Bakanı’nı ve müşteşarını arar,
saldırının artık bir katliama dönüşmekte olduğunu bildirir. Vali yine
de rahatlayamaz. Saat 18.45’te Başbakanı ve İçişleri Bakanı’nı tekrar
arar ve mutlaka yardım edilmesi gerektiğini bildirir. Çevre illerden
de yardım istenmektedir.
Sivas Valisi’nin bunca çabalarının ve
görüşmelerinin sonucu, Tokat Emniyet Müdürlüğü’nden 20 polis; Kayseri
Emniyet Müdürlüğü’nden 31 Polis, Jandarma Komutanlığı’ndan 20
Jandarma olmak üzere 71 güvenlik görevlisi gelmiştir. Sivas Tugay
Komutanı 6 bin kişilik asker mevcudundan yalnızca 30-40 acemi er
göndermiştir. Askerler saldırganların arkasında bir yerde nöbet
tutarcasına bekletilir. Bir ara Tugay Komutanı da olay yerine gelir
ve sağa sola bir göz attıktan sonra ayrılır.
Otel’de bulunanların
Ankara’daki yetkililerle yaptığı telefon görüşmeleri ve önlem
istemleri de dikkate alınmamıştır. Bu girişimler ve devletin
duyarsızlığı değerlendirildiğinde saldırganların korunduğu tartışması
gündeme gelmektedir.
Madımak Oteli’ne sığınmış yüzlerce kişi,
pencerelerden saldırganların oteli yakmaya çalıştığını izlemekte,
korku içinde beklemektedir. Saldırganlar, can almadan ayrılmayacak
gibidir. Karanlık çökmüş, elektrikler de kesilmiştir. Saldırganlardan
kimileri, otelin önündeki arabaları ters çevirerek ateşe vermekte,
kimisi de bidonlarla benzin taşıyarak otelin içine atmaktadır.
Alevler, otelin giriş ve alt katlarını sarmaya başlamıştır. Sivas
İtfaiyesi gecikmeli de olsa yangın yerine gelmiş, ancak saldırganlar
itfaiyenin çalışmasını engeller. Hortumlar kesilir, arabaların
lastiklerinin havası boşaltılır.
Yangın oteli tamamen sarar. 8
saattir kurtarılmayı bekleyenlerin umudu tükenmeye başlamıştır. Artık
ölümün çok yakınında olduklarını biliyor ve ondan kurtulmanın
yollarını arıyorlardı. Yangın bütün oteli sarmıştır. Cinnet halindeki
kalabalık, ölüm haberlerini beklemektedir. Dışarıda gözlerini kan
bürümüş katiller, otelden gelen yanmış insan eti kokusunu ciğerlerine
çekerken, Ankara’daki bakanlar ve yetkililer de kokteyllerde kadeh
kaldırıyorlardı.
4 Temmuz günü, Sivas’ın Madımak Oteli’nde 35 can
yakılarak katledilmiştir. 51 kişi de kendi olanaklarıyla ağır
yaralarla kurtulabilmişlerdir. Çatıya çıkarak yardım isteyenler
arasında Aziz Nesin ve Lütfü Kaleli de vardı. İtfaiyenin merdivenli
arabası otele yaklaştı.
Aziz Nesin ve Lütfü Kaleli merdivenlerden
inerlerken, Sivas Belediye Meclisi Üyesi Cafer Erçakmak ile bazı
belediye görevlileri saldırıya geçtiler.Aziz Nesin ve Lütfü Kaleli,
itfaiyenin merdivenlerinden aşağıya atıldılar. Başından yaralanan
Aziz Nesin ve Lütfü Kaleli’yi linç edilmekten araya giren polisler
kurtardı. Yaralılar ambulansla değil polis arabalarıyla Tıp Fakültesi
Hastanesine götürüldü.
Yaşamını Yitirenler
1) Behçet Sefa AYSAN Şair - Ankara
2) Yeşim ÖZKAN Sanatçı - Ankara
3) Nurcan ŞAHİN Sanatçı - Ankara
4) Muhibe AKARSU Misafir - Ankara
5) Muhlis AKARSU Sanatçı - Ankara
6) Murat GÜNDÜZ Sanatçı - Ankara
7) Handan METİN Sanatçı - Ankara
8) Ahmet ÖZYURT Sanatçı - Ankara
9) Huriye ÖZKAN Sanatçı - Ankara
10) İnci TÜRK Sanatçı - Ankara
11) Özlem ŞAHİN Sanatçı - Ankara
12) Yasemin SİVRİ Sanatçı - Ankara
13) Asuman SİVRİ Sanatçı - Ankara
14) Uğur KAYNAR Şair - Ankara
15) Sehergül ATEŞ Sanatçı - Ankara
16) Gülender AKÇA Sanatçı - Ankara
17) Gülsün KARABABA Sanatçı - Ankara
18) Mehmet ATAY Sanatçı - Ankara
19) Hasret GÜLTEKİN Sanatçı - Sivas
20) Serkan DOĞAN Sanatçı - Ankara
21) Muammer ÇİÇEK Sanatçı - Tokat
22) Belkıs ÇAKIR Sanatçı - Ankara
23) Asaf KOÇAK Karikatürist - Ankara
24) Edibe SULARI AĞBABA Misafir - İsviçre
25) Menekşe KAYA Sanatçı - Ankara
26) Koray KAYA Çoçuk - Ankara
27) Serpil ÇANİK Sanatçı - Ankara
28) Erdal AYRANCI Yönetmen - Ankara
29) Asım BEZİRCİ Yazar - Ankara
30) Sait METİN Sanatçı - Ankara
31) Carina Cuanna THUIJS Misafir - Hollanda
32) Nesimi ÇİMEN Sanatçı - İstanbul
33) Metin ALTIOK Şair, Yazar - Ankara
34) Kenan YILMAZ Otel görevlisi - Sivas
35) Ahmet ÖZTÜRK Otel görevlisi - Sivas
Yaralananlar:
1) Aziz NESİN 27) Oktay SAMUR 2) Lütfiye AYDIN 28) Kadir ARDIÇ 3)
Cafer Can AYDIN 29) Ahmet BAYRAM 4) Aydoğan YAVAŞLI 30) Faruk YALÇIN
5) Melahat YAVAŞLI 31)H.İbrahim DARBİÇER 6) Kamber ÇAKIR 32) Ahmet
YAPAR 7) Lütfi KALELİ 33) Şaban YILMAZ 8) Serdar DOĞAN 34)Selahattin
ÖZASLAN 9) Gülay ŞAHİN 35) Nurettin DARIKA 10) Makbule ÇİMEN 36)
Sabri KANGAL 11) Nuray ÖZKAN 37) Birsen GÜNDÜZ 12) Bülent DAYLAŞLI
38) Mustafa GÖKTEKİN 13) Faruk DAYLAŞLI 39) Turan KESER 14) Bedia
ATMACA 40) Erkan KILIÇ 15) Şadiye TANIŞ 41) Şükrü GÜLMEZ 16) İnci
ŞENER 42) Bilal KALE 17) Nevzat ÇİĞDAMLI 43) Ali SERTAŞ 18) Ünal
ALTUNAY 44) Çiğdem GÜLHAN 19) Ali UYGUR 45) Mecit ÜNAL 20) Hasan
YILDIRIM 46) Hidayet ÖZDEN 21) A. Turan ONAK 47) Solmaz YILMAZ 22)
Mustafa KAYA 48) Zülali BİLGİN 23) Erdal KOÇ 49) Seyit İNAT 24)
Rukiye GÜLER 50) Ersin GÜREN 25) Adem ŞAHİN 51) Salim CEBENAY 26)
Ercan DEVELİ Otelden yara almadan kurtulanlar
1) Arif SAĞ 21)
Neval OĞAN 2) Yıldız SAĞ 22) Tuncay YILMAZ 3) Murtaza DEMİR 23)
Demet IŞIK 4) Ali ÇAĞAN 24) Elif DUMANLI 5) Haydar ÜNAL 25) Murat
KILIÇ 6) Yüksel YILDIRIM 26) İclal KARAKUŞ 7) Ali BALKIZ 27) Ertan
KARTAL 8) Ali BAŞTUĞ 28) Ali Rıza KOÇYİĞİT 9) Ali DOĞAN 29) Mustafa
TÜRKAN 10) Ayben KOP 30) Rıza AYDOĞMUŞ 11) Ali YÜCE 31) Mehmet
AYDOĞMUŞ 12) Nimet YÜCE 32) Deniz HUNAR 13) Celal YILDIZ 33) Ferhun
ATEŞ 14) Nurhan METİN 34) Cevat GERAY 15) Cem CELASUN 35) Gülsen
GERAY 16) Zerrin TAŞPINAR 36) Olgun ŞENSOY 17) Mehtap YÜCEL 37)
Nuray ÖZKAN 18) Hülya KADEROĞLU 38) Cevat ÜSTÜN 19) Battal PEHLİVAN
39) Hidayet KARAKUŞ 20) Türkân PEHLİVAN 40) İ. Cem ERSEVEN
Yaralanan polisler:
1) Doğukan ÖNER İl Emniyet Müdürü 2) Rahim ÇALIŞKAN Emniyet Müd. Yrd.
3) Mustafa UZUN Şube Müdürü 4) Yaşar TEMEL Başkomiser 5) İbrahim
KURŞUN Komiser 6) Sönmez KAYIŞ Polis Memuru 7) Ramazan KARATAŞ Polis
Memuru 8) Bülent DAMLACI Polis Memuru 9) Nevzat GÜNDOĞDU Polis
Memuru 10) Ersoy KARA Polis Memuru 11) Şaban AKIN Polis Memuru 12)
Salim ŞEN Polis Memuru 13) Hüseyin YÜKSEL Polis Memuru 14)
Sebahattin DİNÇ Polis Memuru (Kaynak: Sivas Kitabı, Edebiyatçılar
Derneği Yayını, s.335-37)
Devamı var...
Kazım Doğan