1
Ruhum dallarında yedi
veren acılarla
Günlerimi eskitiyor
Dünlerime tuz basıyorum
Yanına yarınları
hapsederek…
Ne seni bulabiliyorum bu
zifiri karanlıkta
Ne kendimi
İçimde kopan kıyametler,
Ve
Kırılmamak için can
çekişen kalemimle
Kızıldan siyaha dönen
bir günde
Sana şiirler kuruyorum
yine.
Hüzünbaz bir gönülde
Bir sonbahar vakti,
Eski kitaplar arasında
biriktirdiğim
Yalnızlığımla sarıyorum
seni
Sonra içimin çöl
ateşinden
Sesleniyorum sana;
Dinle
Bana susacak kadar ben
Konuşacak kadar bir sen
lazımsın
Diyorum…
Mutluluğa kurulabilecek
Ütopyalar için ruhumda
biriktirdiğim tebessümler
Ölüm tehlikesi olan
tellerde
Asılı kaldı…
Son viyadükte kaybettik
Birbirimizi
Sen gitmeliydin
Bense
Gitme
Demekten öteye
gidemedim.
Kullanılmış tüm
gülücüklerini
Bana bağışlıyor şimdi
dünya
Sen;
Ömründeki tüm gitmeler
için
Elvedalar
Topluyorsun azığına
Gitme diyenleri duymamak
için
Çığlıklar
yerleştiriyorsun kulaklarına
Ürpertir bu coğrafya ,
Bu serüven ikimizi bir
anda
Yüreğimdeki senler
Birer birer düşerken
gözkapaklarıma
İntiharına ramak kalmış
cümleler
Yakıyor
Geceye savrulan
küfürlerse
Sensizliğe isyanda…
Kuşların gitme diyen
nidası kulaklarımda