“Beni
böyle sev, seveceksen
Olduğum
gibi göreceksen
Girme
gönlüme girme ömrüme
Ne
dertliymiş, bu diyeceksen “
Orhan
Baba
-Bir çift ıslak gözde saklı
hazine duygularım var.Islak
gözlerdeki duyusal hazinenin
hüzün emekçisi değilim.Bu
nemli gözler senli mutluluğa şifreleniyor.
Yüzlerce dil bağladı nemli gözler.Yüzlerce yüzün yansık aynası
oldu ıslak gözlerin
yüzünde.
Nice yürek konuşur , nice
yüreğin kurumuşluğu ıslanır.Nemli gözlerinin teslimiyim, mesuliyet kabul etmiyor sensizlik.
_____// Ey YâR ,nefesimi
kestiğin neşeli zamanların
ayraçları arasındayım.
-Bir ayran istedi kader.Ayrana gerek yok sana olan hayranlığım
en beyazlığıyla varken.
....BiLseyDin Eğer , bütün keşkelerini
sunardın.Bilseydin, bileylenmiş yüreğimde kanayan yalnızlığı
hemen onarırdın.Sensiz , kayıp bir medeniyet gibi arşivlerde aranan bir arayış yalıncıyım.
_______// Sen farklısın….
Farkındalığının turfandasında farklı
düşlerim yeşerir.
-Sürüyorum
kavuşmanın tohumlarını.Yeşermiş
yarınlar arasında yeşil gözlerinin
ışıltısı var.
-Keyfini sürüyorum seni sevmenin .... ♥// Ben
kadar bana kadersin.
__________// Neyin var senin diye sorarlar. Söyleyeyim mi
neyim var !
Her şeyim, her şeyimi bütün yapan sen varsın. Parça
parçaydın hayata, ben bütün yaptı.Bozuk para gibi olan
yalnızlığın, derin bir yaranın
sızısından, sözsüz acıların
kalbinden çıkarıp sevdaya,
huzura, aşkına bütünleştirdin.
“Sen
dert nedir ne bilirsin
Sen
gönlümde Kâbe sen meleksin
Sen her
şeysin
Sen
ümitlerimin tek kaynağı
Sen
aşkın bence ta kendisisin “
Yine
Orhan Baba…. Yine beni
böyle sev…. türküsünde kalmış
nemli demler. Yılların
şarkısında hüzün yok bu sefer.
Bir güleç
yüze konaklandı dizelerim.Dizinin
dibinde kalışıma kav oldu yarınlar.Yanmaya gelen
bir nemli bulutun
itfaiye komşusu duygular gibi karışık değil.
__// Yarden Yare vardım.
Yârdan Yâre yandım. Yanlışlıkla değil,
yüreğimle ona vardım.
Kandırılmışlığın hiçbir zerresi
yoktu.Sevmenin kandırılmışlığı ,oyunu, oyunbazlığı olmazdı.
-Bu aşka ad vermenin
sonu yoktu.Bu aşkın sonsuz isimlerine adıl olup dilime kadar
doldu her şeyin.
Üstü açık
manaların, soyunuk düşleri örtüyorum seninle.Seninle kapanıyor
hayalim.Halime kadar gizil demler demleniyor.
Yalnızlaşan kalabalığın içinde içimin Çin’i oldun.Surların ve sırların vardı.Koruma güdüsüyle
psikolojik surlar kuran hayat kuramcın vardı.
Seni dünyanın bir ucuna bağlamış beni
öbür ucuna.Çok uzağa çok yakın tek başınalığın aşk iklimiydik. Ilıman bir iklim.Yar
yağışlarımız eksik olmazdı. Nemli bir
yüreğimiz vardı. Neşeli meyveli
aşka büyürdü.
Tadın
kadar adına yakındım. Tropikal
meyveler kadar lezzetli bir o kadar
yakınlığıma uzaktın.
Benzer renklerimiz
vardı.Benzerlerimizin fidesi yeşerdi bahtımıza.Yemyeşil bir gelecek olduk
aşka.
-Bulanıklığı bitmiş suların
azizesiydin.Beni aşkla ıslatmaya geldin.
Su savaşı oynadık en tanıdık
sularla.
İçimde ,içinin yüzdüğü
yüzyıllık aşk yüzlü deniz var.Dalgalarım algıların,
kabarcıklarım sözlerin.Öylece akıyoruz
sonsuzluğun onsuzluğuna.
-Orada
bir sen var, orada duralım Şulenar.
Bir gönül
kütüphanesi bir de
aşkın gülistanı.İhtiyaçlarımın
sıralanmış hayali bundan ibaret.Seni
kitap gibi okumak, gülüne
küllerimi teslim eden anka olup yeniden senle doğmak hayata.
/// Hata yok/
-Kuytuların
bağrında çığlıklarımı
duyarsın.Aşkın kuyusundan Yusuf olarak
çıkalı çok oldu.Şimdi şehrin iki
yakasında aşk yakamız bir araya geldi.
Sen karşımın en güzel gülü, aramızda sadece “
boğaz…” Sensiz boğazımda hiçbir
sevgi gemisi geçmez.
*Bir teselli kapsülü içtim.Sen varsın diye iyileşti iyi niyetlerim.
Vazgeçilmez tutkuların diliyle
yazıldım karşına.
Karşılar
sustu.Karşıya karşıya gelişimizin
gözleri nemlendi.
Neden dedim.
-Orhan Baba:
Beni böyle sev… diye şarkısını canlı canlı söyledi.Belki
arabesk sevmiyoruz;ama bu
söz modern algımıza ütülenmiş.
“Sevme diyemem sev de diyemem
Sen de
dertli ol diyemem
Beni
böyle sev seveceksen”
- Orhan
Baba….yeter artık. Arabesk, sevmiyoruz, seni seviyoruz.Aşk bizi sevdi, biz her halde seveceğiz.