Yaraydı kabuk tutmadı

Yaraydı aslı astarı kanattı

Yaraydı bir armağandı

İmtihandı çok şükür

Varlığının idrakine

Aldanışlarımdı

Takvimlerin

Kadim intiharıydı

Adını çağırdığımdı

İki dudak arası zikrim

Görmezden gelemediğim

İçimde su görmez çöl müsün?

Yağmur duasını ettiğim

 

Sen diyarında gökyüzünü seyreden

Gülüşümü ödünç alıp serçelerden

Sana en afili yalnızlığımla geldim

Bu yüzden mahzun uçar şehrinin kuşları

Bu yüzden gök kubbeden düşecek kanatları

Merhametin yokluğunda

Vicdanın insafa gelmediği yerdeyim

Tabiat vazgeçti yeşermekten nerdesin?

 

Firdevs’i a’la mısın? kul

Atsan atılmaz satsan paha biçilmez

Aşkından ölmek için geçtim sıratından

Ki cennet sana haram kılındı

Ben cehenneminde yanarken

Her bakış gözlerinin bahanesidir

Ne görülür ne bilinir ne duyulursun

Yoktur izahı kendinden vazgeçişin

Kırk yıl hatır güderken mağrur yüreğin

Bir fincan kahvenin köpüğünde misin?

 

İnsafa gel kul

Sancıların sıklaşmakta

Aslına bulandığımdın,

Aslımı unutturan

Yeminle

Sen aşkı bilemedin

O seni bilse dahi

Bir elif miktarı titre beni

Ölümü doğuracaksın

 

 

Yüreğin bana zemheriyken

Henüz serçeler ölmemişken

H/içlendiğimden habersizken

Bir gün/ahımdan sorulac/aksın

O gün bende d/eğil/sen

Söyle kimde doğrulacaksın?

 

( İzah başlıklı yazı Sebahat tarafından 1.05.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.