“Unuttuk suyun, ekmeğin tadını

Unuttuk çocuk gülüşlerimizi

Ve unuttuk aşka gelmeleri

Altından geçtiğimiz gökkuşağını

Tek tek kurşuna dizdik

Asarak geceye her şifayı

Oturup Mesih bekledik

Yok mu? bir kurtarıcı dedik

Ki bazıları firar etse de

Bu yara kapanmaz

Bu yara kapanmamalı

Bu yara kapanmayacak

 

Yalnızlığın hakkını vermedi ayrılık

Tanıdık bir sevdadan alıntı olmalı

Ayrılığın beni bu kadar yakından tanıması

Bu yüzden, ne zaman aklıma düşsen

İki kere düşündüm seni

Bir hakkımdan vazgeçerek

İllaki iki kere severim

İki kere yüreğinden öperek 

Diyorum ki, içime biriken ateş

Sensiz yanmaz

Sensiz yanmamalı

Sensiz yanmayacak

 

Beni yalan sevdalarla karıştıran

İnanmak için, ölmemi bekleme

Yaşarken ölmeyi iyi bilirim zira

Bu sebepten, şiirlerin yavanlığı

Kendime dar gelmelerim

Lazımsa eğer hüzün

Şöyle en afilisinden

Yalanların kuranderinde

Hulasa dinmeyen bir sancı

İllaki adım geçer

İllaki adım geçmeli

İllaki adım geçecek

 

 

Bağırsam, duymaz

Çağırsam, suçlanır eylül

Kuşların uçmadığı

Kervanın geçmediği bir yerde

Çabuk bir merhaba ile

Bütün umutlar rehin alınır

Affet beni demenin manasızlığında

Lakin mühürlenir aşk

Yeniden açılır sayfalar

Ve silinmesin diye anlıma

Adın yazılır

Adın yazılmalı

Adın yazılacak

 

( Unuttuk başlıklı yazı Sebahat tarafından 1.10.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.