Yokluk nedir, bilir misiniz?

 

Neyin yokluğu ya da kimin?

 

Ne para ne de pul; ne makam ne de kariyer; ne ev ne araba ve sürüp gider…

 

Ya çaresizlik; nedir mecbur kılan ve kimdir çaresiz kılan?

 

Yakında olup ulaşamadığınız ve uzaklara dalıp dalıp giden o mahzun gözler.

 

Varken yok hele ki yokken hiçliğe gömülü bir hal almak.

 

Vazgeçemediklerimiz aslında vazgeçmemeyi düşünmezken sizden vazgeçme niyetinde olanlar.

 

Belki bir obje değer verdiğiniz ya da ufacık bir hatıra çok eskilerden kalan.

 

Tek bir duygu, tek bir kelime yakan, yıkan ve tek bir söz sizi sizden eden.

 

Bir bağ aniden beliren ve hiç beklemezken.

 

Ve yılların esaretinden sizi uzaklaştıran. O esaret ki; çok şeye mal olmuş ve o esaret ki çok şeyi engellemiş ve hala da hüküm süren.

 

Kolay olan ne ki, kim ki düzenek böylesi uyumla sürüp gitsin. Hatta siz her ne kadar inkar etseniz de bir parçası olmadığınızı o düzeneğin. Mümkün mü, olası mı o düzeneğe ait olmamak. Eninde sonunda siz de bir zerresiniz isteseniz de istemeseniz de. Ne mümkün yadsımak yadsısalar da sizi.

 

Kayan bir yıldız belki de sizi uçuran esaretinde,

 

Kayan bir yıldız belki de eşliğinde yolculuk ettiğiniz.

 

Yoksa koyu bir karanlık mı içinde hapsolduğunuz farkında bile olmazken ve kaybolmak boşlukta. Öyle ki yerçekiminin bile olmadığı ve ayaklarınızın yerden kesildiği. Ve müphem seçenekler dahilinde işaretlediğiniz son seçenek: Yanlış ya da doğru. Ve sonunda yakalamak güzeli ve iyiyi. İyi olan, güzel olan, değerli olan ve bir o kadar sizi değerli kılan hiç olmadığınız kadar, hiç olamayacağınız kadar. Ve bağlanmak; bir anda aslında süreç eskiden beri işlese de…

 

Naif duygularla örülü o benliğinizin yoksun bırakıldığı her ne ise asla karşılaşmadığınız ve karşılaşmayı dahi düşünmediğiniz.

 

Yoksunluk: Bilip bilmeden, görüp görmeden. Ve kavuşmak yoksunluğun nihayete ermesiyle, farkında bile olmadan sarıp sarmalayan. Öylesine farklı, öylesine bilinmez iken…

 

Ya nihayete ererse diye de asla düşünmemeniz gereken tek olgu.

 

Ama yine de düşünmekten kendinizi alıkoyamadığınız. Zira vazgeçmek zordur, çok zordur üstelik…

( Yoksunluk... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 12.03.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.