Sıcak bir temasın efsunlu
Bahtiyarlığını,
Rugan ayakkabısı
Yastığının baş uncunda saklı
Bayram çocuğunun
Heyecanını,
Dudaklarda yıllanmış şarabın
Hazzını,
Semazenin parmak uçlarından yükselen
Neyzen çağıltıların
Coşkusunu,
Sürdük ellerimize.
Balmumundan bir sevda yarattık…

Korkmadık erimekten
Bizdeki alev yanardağın kaynağıydı.
Patlamalarımız kendimize
Tutkumuz yenidenliğe armağandı.
İncecikten tutunduğumuz koza gardımız
Göremediklerimiz aynamızdı.

Biliyorum;
Aslında gerçekten hiç doğmadık
Senle ben hiç biz olamadık…
Kaçınılmazdı silah kuşanmamız
Kılıçlar çekildi.
Sağlam sandığımız temel
İpek böceğinin dileğiydi sadece…
Ayaklarımıza sinmiş sevda sanığı
Ayrıldı özüne
Kendine çekilirken heykelimiz
Ruhumuz sinmişti gölgesine…

Sonra mı?
Ardımızda harbimiz,
Antik sevda müzemizin
Bakırdan levhalarına astık
Heyelanlarımızı...

Bende kalmış bir parça sen ile
Gözlerimde balmumu zamanların izleri,
Eriyip gidecekmiş gibi
Kibrit kavının közünden parmak uçlarımı koruyorum şimdi…
Karanlığa alışmış görmelerim
Bitip yitene aldırmak istemiyor belki
Nafile…
Heyecanlı coşkumuzun, hazlı bahtiyarlığında
Yine sana karışıyorum…
Biliyorum geçecek bu serzenişim
Biliyorum son bulacak senli nefeslerim
Ama son defa,
Bir kibrit çakıyorum
Bir parça dem çalıyorum yüreğime
Gözlerimde hazan artığı
Ben hala biraz sen kokuyorum…

29 Aralık 2008
( Balmumu Sevda (1) başlıklı yazı asli-kaya tarafından 6.03.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.