Utanır mı güneş,
Yalınlığını sardığı evrende?
Utanır mı ay,
Çirkinlikleri örttüğü gecede?
Bir ah çeksem
Duyar mı Haşim(*) sesimi?
Ay yalancı değil ki
Gecenin süslü perçemi…

Beni sarar yalnızlığım
Boğazımda umarsız bir düğüm
Kurmaya çalıştığım hayalin susuz
Ben dünden bitap yarına huzursuz

Utanır mı gözyaşlarım,
Ayaza boğulmuş düşselin kırıklığında?
Utanır mı aşk
Bencilliğin armağanlığında?
Uzanıp bir yıldız tutsam
Diğerleri alınıp atar mı kendini dağlara?

Fener alayı gökyüzünün Samanyolu
Ufukta denizle öpüşmekte…
Bir garip beste ezgisi dudaklarımda
Hüzün sarıyor belli belirsiz
Bir ürperti taşıyor sorulardan
Kim ki bu karşı koyan?
Yok, çok zor
Geceye katışıksız vedasını saklamak
Ağa tutulmuş çırpınan balığın suya hasretinde…

Yitirilmiş gecede
Aya dizdim sorularımı
Ne çare ki bilinmeze
Bezdirmişsin tüm umutlarımı…



1997- 01 Şubat 2009
(*) Ahmet Haşim
( Yitmiş Gece, Bezmiş Umutlar… başlıklı yazı asli-kaya tarafından 11.03.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu