Katil zanlısı Halil Kızmaz: Afyon'lu
1.Maktül Ramazan : İzmir'li
2.Maktül Tuse Mehmet : Aydınlı
3.Maktül Mehmet Ali : Manisa-Turgutlu'lu
4.Maktül Zülfikar bey: Ankara'lı
5.Maktül Sedat hoca : Afyonlu
6.Maktül ben : Kuşadalı
Her suçluyu ve her suç dosyasını kendi şartları içinde ele almak gerekir. Suçlunun suçu
işlerken temel amacının ne olduğu çok iyi anlaşılmalıdır. Çoğu zaman bu suçtan bir çıkar
elde etmek amaçlanır. Bununla birlikte yoğun öfke dürtüsünün denetlenememesinden kaynaklanan
suçlar işlenebilir. Sonuçta kişiyi suça iten bir temel dürtü vardır ve bu dürtüyü denetlemekte
yeterli beceri sergilenememektedir.
Halil işine bağlı, dürüst, çalışkan, çoğu zaman çıkarını bile düşünmeyen. Öfkeli olduğuna
çok az rastlanan bir kişidir. Yani yukarıda anlatmaya çalıştığım öfke dürtüleri yaşayacak,
birilerinin ölümünden çıkar sağlayacak bir kişiliğe sahip değil. Bu tür cinayetler işlemiş
olduğuna inanasım gelmiyor.
Sökeli Eda, 22 yaşında, kuaför, güzel, akıllı bir kız. Çok güzel yemek yapıyor.
Ancak her yaptığı yemekten mutlaka bir kaç kişi zehirleniyor. Şimdi bunun cinayetlerle
ne ilgisi var diyeceksiniz.
Halil bir kaç kere Eda'ya çok güzel yemek yaptığını duydum. Senden bir kaç yemek tarifi almayı
düşünüyorum. Bir de yaptığın yemeklerden insanlar neden zehirleniyor, onun sırrını da bana
anlatırsan çok memnun olurum demiş.
Eda ise: Halil ağabey tamam yemek tarifini vereyim, ama insanların neden zehirlendiğini ben de
bilmiyorum ki, hem sen neden bunu öğrenmek istiyorsun diye cevap vermiş. Halil pis pis gülümseyerek,
sen ne yapacaksın kardeşim. Ne biliyorsun, belki zehirlemem gereken kişiler var demiş.
Sökeli bunu bana anlatırken şöyle dedi: Fikret amca, Halil ağabey bunu bana sorarken, gözlerinde
neredeyse bir katil ifadesi vardı. Öyle korktum ki ister istemez gözlerimi kaçırdım.
Cinayet işlemenin çok çeşitli yolları var. En çok silahla işlenmesine rağmen, bazen katiller
kurbanlarını başka yollarla öldürmeyi denerler. Bunlardan bir tanesi de zehirleyerek öldürmek.
Katiller empati yapamazlar ve merhamet, vicdan, masumiyet, suçluluk, sevgi duygulari hiç gelişmemis
veya yoktur. cinayetten zevk alma, kontrolü elinde tutma takıntısı olan katiller, genelde kurbanlarının
hemen ölmesini istemezler. Acı çektiğini görmek isterler. Bu nedenle daha çok zehirleyerek öldürmeyi
tercih ederler.
Halil Sökeli Eda'yı sözleri ile o kadar çok korkutmuş ki, ister istemez insana cinayetten
zevk alma dürtüsünü taşıdığını düşündürüyor.
İşe bilimsel olarak yaklaşırsak durum bu, ama diğer yandan benim tanıdığım Halil bunları yapacak
kadar vicdansız olamaz.
Onunla bir kaç kere siyasi meseleler yüzünden tartıştığımız oldu. Hatta zaman zaman seslerimiz
kavga derecesinde yükseldi. Ama hep sonunda gülümsedi. Ağabey üzdüm mü seni? diye sordu ve vedalaşırken
tokalaşarak ayrıldık.
Yani demek istediğim, onun böylesine iki ruhlu bir insan olacağına ihtimal vermek çok zor.
cinayet işleyen kişilerin çocukluklarinda ciddi fiziksel ya da duygusal tacize uğrayan, kötü aile
koşullarında yaşayan, aile de sürekli şiddet ve alkol madde kullanımı olan ya da anne baba yokluğu
belirgindir.
Bizim Halil bunların hiç birisini yaşamamış. İyi bir eğitim almış. Kısacası ailesel faktörlerle
ilgili de cinayet işlemesini gerektirecek bir durum söz konusu değil.
Ama maalesef şu ana kadar cinayet şüpheleri ile yaptığım bütün araştırmalar, tespitler Halil'i
işaret ediyor.
Beşinci bölümün sonu
Mehmet Fikret ÜNALAN