Hikaye / Yaşamdan Hikayeler

Eklenme Tarihi : 18.03.2017
Okunma Sayısı : 1943
Yorum Sayısı : 3



Can dostlarım tren arkadaşlarım, şimdi kim bilir, kim nerede 
ve ne yapıyor? Tabi ki değerli dostum Yener KAYA dışındakiler,
İlerleyen yıllarda Yener KAYA bir Partiden Millet vekili 
adayı gösterilmiş ancak ne yazık ki arabasında yakılarak 
faili meçhul bir cinayetin kurbanı olmuş.

1950 yılında İstanbul'da doğan İsmail Yener Kaya, bir
Fransız Lisesi'ni bitirdikten sonra İ.Ü. Edebiyat Fakültesi 
Sosyoloji Felsefe ve Psikoloji Bölümü'ne devam etmiş. 
Buradan mezun olduktan sonra da İslam Enstitüsü'nde 2 yıl 
öğrenim görmüş değerli bir şahsiyetti. 

Profesyonel iş yaşamına 1977 yılında Koç Holding'te başlayan 
Kaya, 1978 yılında, "Banker Kastelli' Abidin Cevher Özden'in 
yanında yatırım uzmanı olarak çalışmış. 

Ardından Mentaş'ın İzmit Şube Müdürlüğü'ne getirilip. 1982 
Haziranına kadar bu görevde kalan Kaya, 22 Ocak 1987'de 
İMKB'de borsa komisyonculuğu yapmaya başlar. Kaya, 
Yener Kaya Menkul Değerler A.Ş. ve 2K İnşaat Taahhüt, 
Sanayi ve Ticaret A.Ş'nin Yönetim Kurulu Başkanı ve İMBK
Yönetim Kurulu üyesiydi. Evli ve iki çocuk babasıydı.
 
"30 Kasım 1995... Ankara'dan gelen Türk Hava Yolları'na 
ait uçak, İstanbul Atatürk Havalimanı pistine indiğinde 
saat dokuz olmak üzereydi. 

Yolculardan biri, adı birkaç saat sonra faili meçhuller 
arasına karışacak olan borsacı Yener Kaya'ydı. Kaya, 
Doğru Yol Partisi genel merkezinde yapılan bir toplantıdan 
dönüyordu. Bir ay sonra yapılacak seçimlerde İstanbul'dan 
milletvekili adayıydı. 

Genel Başkan Tansu Çiller'in isteği üzerine düzenlenen ve 
saatler süren bir toplantıya katılmıştı. Kaya, uçaktan iner 
inmez, cep telefonunu açtı. Servis otobüsüne bindiği sırada 
telefonu çaldı. Konuşma sadece bir kaç saniye sürmüştü. 

Aynı gece, iki buçuk saat sonra İstanbul İtfaiyesi komuta 
merkezinin telefonu saat 23:20'de çaldı. Arayan kişi, 
Mahmutbey kavşağında bir otomobilin yandığını ihbar 
ediyordu. Verdiği adrese göre, otomobil Güneşli'deki İSTOÇ 
Bloklarının karşısındaki yan yoldaydı.

İtfaiye ekibi uzun bir uğraştan sonra yangını söndürdü. 
Alevlerin söndürülmesiyle ürkütücü bir gerçek ortaya çıktı. 
Bir enkaz haline dönüşen arabanın içinde kömüre dönüşmüş 
bir ceset vardı. Bu da olayı sıradan bir yangın olmaktan 
çıkarıyor, itfaiye görevlilerinin yetkisini aşıyordu. 

Ceset, Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Cevaplanması gereken 
ilk soru cesedin kime ait olduğuydu.Polis, her rutin olayda 
yaptığı gibi aracın plakasından işe başladı. Yanmaktan kısmen 
kurtulan arka plakada 34 YK 487 bilgileri seçiliyordu. Kısa 
sürede aracın sahibi tespit edildi. Plaka, sahibinin isminin baş 
harflerini taşıyordu ve borsacı Yener Kaya'ya aitti. 

Cesedin Kaya'ya ait olma ihtimali, sıradan bir cinayet olayını
ve soruşturmasını, önemli bir hale getirmişti. Üstelik, eşi de 
Ankara'dan dönmediğini söylüyordu. Cinayet masası ekipleri 
arabada yaptıkları aramada, büyük ölçüde yanmış halde, para 
çantası taşırken kullanılan cinsten bir kelepçe, 38 kalibrelik 
Smith Wesson, arka koltukta cep telefonu, bir kaç hukuk kitabı 
ve Çiller'in parti programı kitabını bulmuşlardı. Eşyaların hepsi 
de Yener Kaya'ya aitti.  (Kaynak Radikal)

Yüz sekizinci bölümün sonu
Mehmet Fikret ÜNALAN
( Bin Dokuz Yüz Seksene Doğru (Yüz Sekizinci Bölüm) başlıklı yazı MehmetFikret tarafından 18.03.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.