Hikaye / Yaşamdan Hikayeler

Eklenme Tarihi : 19.03.2017
Okunma Sayısı : 2091
Yorum Sayısı : 3


Hayat nasıl bir şey, o günlerde hiç aklımıza gelir miydi; 
hayat dolu, neşeli, çalışkan ve karizmatik bir insan olan 
Yener Kayanın böyle bir cinayete kurban gideceği, ölümü 
ile ilgili o kadar çok şey söylendi ki, ne cinayet sebebi doğru 
düzgün anlaşılabildi. Ne de katilleri bulunabildi. Failler 
bulunamayınca ve otopside kullanılacak bir yumuşak doku 
örneği bile olmayınca önce dosya kapatıldı. 1999 yılı içinde 
tekrar açıldı.

"Bu defa Polisin düşüncesi Ya katil, Kaya'nın arabasındaydı, 
ya da yola iki arabayla çıkılmış, Kaya, buluşma yerine kadar 
katili arabasıyla takip etmişti. Polis bu sorulara hala kesin bir 
yanıt veremedi. 

Polisin düşüncesi bundan sonra şöyle devam ediyor: Katil, 
Kaya'yla otomobilde baş başa kaldıktan sonra, torpido gözünde
her zaman durduğunu bildiği silahı ve kelepçeyi aldı. Kaya'dan 
ellerini kelepçelemesini istedi. Silah tehdidi altındaki Kaya, 
istenileni yaptı. 

Katil, beş mermiyi cebine koydu ve silahta tek bir mermi 
bıraktı.Polise göre katil, Kaya'dan daha güçsüz olduğu için 
kelepçe kullandı. 20 dakika boyunca, tek kurşun bulunan silahı 
Kaya'nın başına dayadı ve her seferinde tetiği çekti. Polis bu 
senaryoya kanıt olarak diğer beş merminin ve kelepçe anahtarının arabadan 15 metre uzakta bulunmasını gösteriyordu. 

Katil son kez tetiği çektiğinde, kurşun hedefini bulmuştu. 
Arabanın benzin borusunu keserek arabaya ve Yener Kaya'nın 
üzerine benzin döktü.  Arabayı ateşe verdikten sonra olay 
yerinden uzaklaşmaya başladı. 

Mermi ve kelepçe anahtarını biraz ileride yol kenarına attı. 
Polisin senaryosuna göre katil, profesyonel değildi: Kaya'nın 
sürekli kelepçe ve silah taşıdığını, üstelik torpido gözünde bulundurduğunu biliyordu. 

Kurbanını kelepçelemesi, kendi silahıyla vurması, mermileri 
yol kenarına atması ve delilleri yok etmek için cesedi arabayla 
birlikte yakması amatör ama zeki olduğunun göstergesiydi. 

Otomobilin ve cesedin yakılmasının nedeni delilleri karartmaktı. 
Yangın uzmanı Ayşegül Caymaz farklı nedenler olabileceğini de 
düşünüyor:

"Yakma işleminde öncelikli hedef delili yok etmektir. Ama 
öfkeyi de katabiliriz. Belki de katilin bir hıncı vardı. Kişinin 
psikolojik bozuklukları vardır yapabilir, öfkesi vardır yapabilir."

"Borsacı Yener Kaya'nın katili hala bulunamadı. Polis, kuşkulandığı 
kişiyi takip etmeye devam ediyor. Cinayet gecesi, Kaya'nın evrak 
çantası da kayboldu. Çantanın akıbeti hiçbir zaman öğrenilemedi.
Kaya dosyası üç ay önce üçüncü kez yeniden açıldı. Birçok kişi tekrar 
Emniyete çağrıldı. 

Aralarında polisin katil olduğundan kuşkulandığı kişi de vardı.
Kaya öldüğünde geride 80 milyar lira borç bıraktı. Eşi Gülseren 
Kaya, borçlarına karşılık evi sattı ve olayın üstüne gitmemek için 
tehdit edildiğini söyledi.

Klasörler tutan Yener Kaya soruşturması, polisin elindeki en 
kabarık faili meçhul dosyası olarak adli raflardaki yerini aldı. 
(Kaynak Radikal)

Bu olay benim hayatımda acı bir olay olarak yerini aldı. Hep 
merak ederim suçu neydi? Ne istemişlerdi arkadaşımızdan.

Olayı duyduğumda Trabzon'da görev yapıyordum. Çok üzüldüm, 
benim tanıdığım zamanlarda ki Yenir KAYA dost canlısı, 
garibanlara babalık yapan, duygusal ve temiz bir insandı. 
Öyle ki Trendeki satıcıları korur, ihtiyacı olmasa da mutlaka 
onlardan bir şeyler alırdı.

Yüz dokuzuncu bölümün sonu
Mehmet Fikret ÜNALAN

( Bin Dokuz Yüz Seksene Doğru (Yüz Dokuzuncu Bölüm) başlıklı yazı MehmetFikret tarafından 19.03.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.