Git dedin.
Kıpkızıl lav kustum. Git dedin.

Sevdanın; gidişi, bitişi, yitişi, geçişi,/ ritimi, biçimi, sihiri, seçimi,/ fiili, şiiri, fikiri, şehiri,/ sinisi, çinisi, çivisi, çilesi,/ kilidi, kibiri, kilimi, kebiri,/ çiçeği, fişeği, direği, dileği,/serini, sebili, derini, gelini,/ zehiri, zemini, demiri, yemini,/ geçidi, beyiti, yeisi, perisi,/ gereği, meleği, emeği, feleği, hecesi, gecesi, hevesi, hedefi, sedefi, kefeni, zifir-i ateş.
…………………………………………………………………………………...............
…………………………………………………………………………………...............
…………………………………………………………………………………...............

Sin câna
Şın hâna
Nun handâna özgedir.
Nun, yüreğine almazsa noktayı baş üstünde gezdirir. Aşkın şın’ı aşığını hân eder. Handâna pinhân eder. Elif ateş saçtıkça, sin şın’a niyâz eder. Selim sin’e cân öder.
Sevdanın;
kızılı, yazısı, kılıcı, yamacı,/ tınısı, kıyısı, çırası, şırası,/ yarası, yaması, yarısı, yasası,/ senası, sedası, cefası, vefası, kezası, ezası, cezası, fezası, gazabı, azabı, zamanı, cananı, afakı, âlâmı, amâkı, ağyârı, ahû zâr-ı leyl-i ateş.
……………………………………………………………………………………..............
……………………………………………………………………………………..............
……………………………………………………………………………………..............

Elif elif yağdı kıvılcımlar hane-i hâmûşuma
Bârân ateş.
Yârân ateş.
Dide-i giryân ateş./ Dil-i sûzan, dil-i virân, dil-i zâr ateş.
……………………………………………………………………………………..............
...…………………………………………………………………………………..............

Aşkımı yırttı, yıktı, attı.
Bahtımı kırptı, kırdı, yaktı.
Kıvılcımı güneşi, kızgınlığı gülşeni yakan ateş.
Yak aşığı. Kanım alev alev harlasın. Yak ışığı. Canım hüzme hüzme parlasın.
13.04.2006
Perşembe


Yüreğimin en ıssız sınırlarına kurdum avâsım şehirlerini. Söğüdüme sancağımdan salıncak yaptım sevgili…
Güller serdim gönül yurduma.

Yârim ince fidan gibi salınsın da yürüsün.
Etekleri güllere sürünsün de yürüsün.*

Ve güller yağarken gökyüzümden üstüne; gülleler yağdırdın sevgili, gönül şehrime.
Kimsesiz yolların, harabe yollarında sevdasıyla yürüyen aşığım.
Şimdi hayalin oyuncak kollarımda… Neden bitmiyor bu kuşatma, içimdeki bu gizli yankı nedir? Karanlığı söken şafak, yüreğimi boğan bu acıyı ya bitir ya da ruhumu kavrayan yarimi geri getir.

Ey beni viran elinde tüketen yar,
Kimsesiz yolların yollarında sevdasıyla yürür aşıklar
E/ Nazından hayallerde oyuncaklar bulunur
D/ Elin olsam
Yüzümdeki çizgileri tekrar yazamazsın
E/Nazından adını alnımda taşısam
D/alın olsam
Delilerin gözünde görünmez olur keder
E/Nazından
G/özün olsam
D/ilin olsam
S/aklansam
D/okunup
K/ilimin olsam
Y/eminin olsam
S/ol Y/anında G/izlensem
Son B/ölüme D/ilensem
S/alınmadan G/örülür S/iman
Ş/afak K/alacak/aranlık
Güz/ellik değil.
S/övgülerim Y/adındandır.
K/adını
T/adını
Y/adını
Y/anımda Hayal/ettir.

23.09.2004
Perşembe

Günceler hayata yazılmış bir sözlüktü aslında. Unutulmuş anların anlamlarını gizlerdi. Kaç kaça bildiğin kadar; zamandan, mekândan ve kendinden…
Şişenin içinde kendini okyanusa bırakan şair, doğru dalgayı yakalarsa kumsala ulaşacaktır. Şair Eşref okyanusun altını görenlerden oldu.
Ne demek istiyorsun dedim kitabı getiren Ahmet Fevzi Bey’e.
Tamamını okudun mu güncelerin? Diye karşılık verdi.
Hemen hemen dedim.
Tamamını oku ne demek istediğimi anlayacaksın. O zaman tekrar konuşuruz.
Ben aslında Elif’i merak ediyorum. Kendisi yaşıyorsa bulup görüşebilir miyiz?
Yaşıyor. Tabi adına yaşamak denirse…
Neden?
Bunları sonra konuşalım dostum. Çıkmam lazım günlüğü bitir, hepsini konuşalım.

DEVAM EDECEK

*O gül-endâm bir al şâle bürünsün yürüsün
Ucu gönlüm gibi ardınca sürünsün yürüsün
Enderunlu Vâsıf
( Son Ritüel Iıı başlıklı yazı SönmezKORKMAZ tarafından 4/7/2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.