Image and video hosting by TinyPic

Omuzlarıma yüklenmiş bu hayat denilen yükü, yirmi beş yıl önce bu gün tanıdım..
O günden bu güne,yükü taşımak şöyle dursun,ağırlığından ezilipte,altında kalakaldım..
Her türlüsünü tattığım acılar sayesinde de, bunca yıl ne biraz büyüdüm,ne de çocuk kaldım..Hep olduğum yerde saydım,ve her gün biraz daha sıradanlaştım!
Belki de diyorum gözlerimi hiç açmamalıydım,o gün bende melek olmalıydım...
O zaman bu karanlığı ne tanır,ne de mahkum olurdum..
Beni kendi sesini bile duymaktan korkar hale getiren bu yalnızlıkla da o vakit hiç tanışmazdım..

Hiç sahiplenemediğim,ve kendimi hep sığıntı gibi hissettiğim bu hayatta,şimdiye dek bir doğru kapı çalamadım,aslında çalmak bir yana,doğru dürüst çalınacak kapıya bile rastlamadım..Çehremde emanet bir tebessüm,içerimde ise sahipli acılarla,kendimi hep kalabalıklar arasına atıp hiç tanımadığım,adını bilmediğim insanların karşısına geçip,
’biliyorum bu çektiğim çilenin,bu merhemini bulamadığım yaralarımın sizle bir ilgisi yok,
hepsinin sebebi benim,bütün hatalarım benden kaynaklanıyor tamamen, ama siz buna aldırmayın n’olur,adımı sanımı bilmeden tutun sıkı sıkı ellerimden!’demek geçti içerimden.. Fakat, aynı içerimde bir köşede kalmış,birkaç gereksiz gurur kırıntısı bu hevesimin önüne aşamadığım setler örmekten de kendini alamadı..

Şu an hatırlamıyorum,kaç defa sil baştan başladım hayata ve sayısını çıkaramıyorum şu an,yaşamak adına kaç defa tevbem bozuldu..Ne kadar vazgeçsem,ne vakit, artık bitti buraya kadarmış desem,bu hain kalp,beni her seferinde yaşamaya kışkırtan oldu..Artık kendimi inzvivaya çekilmiş fakat ibadet edemeyen biri gibi hissediyorum,ve artık,gelecekle ya da geniş zamanla ilgili değil,hep geçmiş zamanlı,pişmanlıklarla dolu cümleler kuruyorum,halime şükretmeden!

Dünyada yaşamak adına nefes alan milyonlardan biriyim şimdilerde,ve iki kişinin yaşadığı mutluluk içinde üç harfli basit bir bağlacım,hep arada bi yerlerde kalıp,üzerinden geçilmesi gereken köprü gibi..

Bu gün,görüp görebileceğim bütün zorlukların üzerine bir yıl,bir yaş daha eklenirken
vücudum yirmi beş olmasında oluyor da ruhum kaçıncı beşine giriyor,hiç bilmiyorum...
Gecelerini ayakta,gündüzlerini yatakta geçirdiğim bu hayattan öylesine soğudum öylesine koptum ki,her yatağa girdiğimde uyanmamayı diliyor olmam, sanırım bu kopukluğun en açık kanıtıdır..

Ve bu gün.. satmaya kalkışsam,bilirim ki beş para etmez varlığım,
Bu yüzden bu gün varlığımı değil ! her yıl biraz daha yok oluşumu kutluyorum...

Mutlu yıllar yok oluşum!

 
( Mutlu Yıllar! başlıklı yazı Gkhn tarafından 5.05.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.