Günlerce beklediğim eser Sevgili eğitimci yazar Fatma Çetin Kabadayının üçüncü Romanı.Eser Kanes yayınlarından çıkan 240 sayfalık birinci hamur kağıda basılmış ,kapak dizaynı oldukça anlamlı ve güzel.Eserin basım aşamasaından itibaren haberdardım ve de benim yönlendirmemle belki de yayın hayatına merhaba dedi.

Yanılmıyorsam Mayıs ayının son günlerinde çalan telefonun diğer ucunda Fatma vardı ve biraz mahçup geç de olsa romanı gönderiyorum öğretmenim diyordu.Aslında biraz kırılmıştım ocak ayında çıkan eserini göndermediği için,üzülmüştüm biraz da...Olsun diyordum,hiç olmazsa eser çıktı ve Türkiye''ye dağıtıldı ya bugün olmazsa yarın bulur okurum diyordum.Hem onun en azından bir eserini okumuştum,duygusal içerikli ''''Hoşçakal Anne''''isimli eseri oldukça da etkilemişti beni.Kendine has bir tarzı vardı bu yazarın...Geleceğin yeni Halide Edipleri yazıyor çiziyor fikir dünyamıza katkı adına üretiyorlardı.Bundan büyük mutluluk olabilir miydi.

İki gün sonra eser gelmişti,mahçup eden hediyesiyle.Okulda açtım ve o mis gibi matbaa kokusu, kitabın albenisi oku beni diyordu.

Boş derslerde,tenefüslerde derken ilk 50 sayfasını okumuştum bile.Sonra evde okumaya başladım...Nihayet romanı bitirdiğimde gördüm ve anladım ki bu eser;Güneydoğu gerçeğini,nedenini ,niçinini gözler önüne seren ötekileştirdiğimiz insanlarımıza tutulan bir ayna gibiydi.

Eser Mektup tekniği ile yazılmış ilahi bakış açısının çokça kullanıldığı bir anlatım zenginliğine sahip.

Eseri okurken yer yer Çalıkuşu''nun Feride''si,Munisesi canlandı gözlerimde.Bu romanda başkahraman Çağla öğretmen ve bölgenin biz olan yüzü Meryem... Dahası Çaslıkuşundaki Feride öğretmenin Anadolunun ücra köşelerine yolculuğu ve oralardaki macerasının başlangıç sebebiyle,Çağla öğretmenin Güneydoğuya tayin sebebi de benzerlik gösteriyor.Feride öğretmen bir gönül kırıklığıyla ücra köşelere gitmiş ve Anadolu gerçeğiyle karşılaşmıştı.Çağla öğretmen de bir yanlış ilişki nedeniyle Güneydoğuya tayin ister ve Güneydoğu gerçeğini yaşar.

Roman bir gerçeğin ifadesi gibi,gerek yazarımızın yaşadıkları,gördükleri ...Gerekse eşinin bir subay olmasıyla ilgili ipuçlarını görmekteyiz...Okulun tamir edilmesi,boyanması ve öğretmene yardımcı olmada karakol askerlerinin rol alması gibi.

Eserde aile ilişkileri gerek Çağla öğretmenin yanlış ilişkisinden ve yaşadıklarından dolayı babayla yaşanan kırgınlık ve annenin kardeşlerin arada kalması...Çağla öğretmenin arkadaşına yazdığı mektuplarda bunun acısını hissetmesi hissettirmesi...Gerekse Güneydoğu aile yaşamı ve yaşanan yokluk ve yoksullukla permeperişan güneydoğu gerçekleri tüm çıplaklığıyla veriliyor.

Realist bir çizgide bulduğum eserde eksiklik olarak gördüğüm Terör ve terörüst gerçeğinin üstü kapalı verilmesi.Eski bir terörüst olan Cangir''in ypatıkları hep rivayet olarak verilmiş.Oysa daha gerçekçi diyologlar ve monoloklarla terör gerçeği veriebilirdi sanırım.Ayrıca merakımı celbeden bir başka eksiklik de Türkçüler günü tarihiyle ilgili yanlışlık ki,3 Mayıs olan o günün kutlamaları kitapta matbaa hatası olsa gerek 8 Mayıs diye geçmiş...

Dahsı Güneydoğu gerçeğinin bir diğer yanı bürokrasinin tüm Türkiye''de olduğu gibi ağır aksak işlemesi, ki buna da örnek olarak milli eğitim müdürlerinin tavrı,sözleri ve yapmadıkları, öğretmen Çağla''nın ve muhtarın değerlendirmeleriyle objektif olarak verilmiş.

Bölgenin inanış ve gelenekleri de realist olarak anlatılırken bir konu oldukça merakımı celp etti...Şayet yazarın abartısı değilse gerçekten ilginç ve ilk kez duyduğum bir olay erkeklerin makyaj yapması...Yazarla bu konuyu ayrıca özel olarak konuşmak isterim...

Kısaca okuduğum eser kusurları olmasına rağmen güzellikleriyle anlatımı ve uslubuyla oldukça sürükleyici bir romandı .Yenilerinde buluşmal üzere...
( Yüreğimden Güvercinler Uçurdum başlıklı yazı Lütuf VELİ tarafından 18.06.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.