Geçen yıl  Mevlana haftası dolayısıyla TRT- FM de yayınlanan Şehrin ışıkları proğramına katılan Tayfun Talipoğlu şu açıklamada bulundu;Konya''ya bir proğram için gitmişdim.,Yaşlı bir adam yanıma yaklaştı.Konya''ya proğram yapmaya geldiniz değil mi?diye kendini tanıttı..Ve Konya''yı şöyle tanıtmış";Tarihe tanıklı etti.Çok devletler kuruldu.çok devletler yıkıldı bunları kuranda yıkanda şimdi hatırlanmıyor. Ama sekiz yüz yıl önce gönül köprüsü kuran MEVLANA gönüllerde yaşıyor hala diye tanıtmış. Talipoğlu bu sözden çok etkilenmiş.Kısa ve öz .

Sade vatandaşın tanımı ne güzel.kısa ama özlü bir anlatım değil mi?

Şimdi Mevlananın hayatını ve o nun sözlerini sizlerle beraber paylaşmak istedim.


HZ.MEVLÂNA

"Yaşamını Hamdım, piştim, yandım sözleri ile özetleyen Hz. Mevlâna, 30 Eylül 1207 yılında bugün Afganistan sınırları içerisinde yer alan Horasan yöresinde, Belh şehrinde doğmuş, 17 Aralık 1273 günü Hakk''ın rahmetine kavuşmuştur.



732. sene-i devriyesi sebebiyle düzenlenecek çeşitli etkinliklerle anılacaktır. “ölüm günüm, düğün günümdür” tabirini kullandığı için. Anma törenleri, düğün günü ya da vuslat günü manasına gelen “Şeb-i Arûz“ olarak adlandırılmaktadır. Onun düşüncesinde ve fikirlerinde ölüm hiçbir zaman yokluk olarak kabul edilmemektedir. Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız! Bizim mezarımız ariflerin gönüllerindedir diyerek gönüllerdeki ölümsüzlüğe dikkat çekmişdir."


Mevlana''nın söylediği ve günümüze kadar insanlığa ışık tutan sözlerinden bazıları: 

· Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi 
ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol. 
· Şu dünyada yüzlerce ahmak, etek dolusu altın verir de, şeytandan dert satın alır. 
. Vazifesini tam yerine getirmemiş olanın vicdan yarasına ne mazaretin devası ne ilacın şifası deva getirmiş.. 
. Aşk altın değildir, saklanmaz. Aşıkın bütün sırları meydandadır.. 
. Yeşillerden, çiçeklerden meydana gelen bahçe geçici, fakat akıllardan meydana gelen gül bahçesi hep yeşil ve güzeldir.. 
· Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok. Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok.
. Aşk, davaya benzer, cefa çekmek de şahide: Şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki.. 
· Sen diri oldukça ölü yıkayıcı seni yıkar mı hiç? 
· İsa''nın eşeğinden şeker esirgenmez ama eşek yaratılışı bakımından otu beğenir. 
· Dert, insanı yokluğa götüren rahvan attır. 
· Ehil olmayanlara sabretmek ehil olanları parlatır. 
· Leş, bize göre rezildir ama, domuza, köpeğe şekerdir,helvadır. 
· Kuzgun, bağda kuzgunca bağırır. Ama bülbül, kuzgun bağırıyor diye güzelim sesini keser mi hiç? 
· Pisler, pisliklerini yapar ama sular da temizlemeye çalışır. 
· Dikenden gül bitiren, kışı da bahar haline döndürür. Selviyi hür bir halde yücelten, kederi de sevinç haline sokabilir. 
· Nasıl olur da deniz, köpeğin ağzından pislenir, nasıl olur da güneş üflemekle söner? 
· Akıl padişahı kafesi kırdı mı, kuşların her biri bir yöne uçar 
· Tövbe bineği, şaşılacak bir binektir. Bir solukta aşağılık dünyadan göğe sıçrayıverir. 
· O beden testisi ab-ı hayatla dopdolu, bu beden testisi ise ölüm zehiri ile. İçindekine bakarsan padişahsın, kabına bakarsan yolu yitirdin. 
· Genişlik, sabırdan doğar. 
· Korkunç bir kurban bayramı olan kıyamet günü, inananlara bayram günüdür, öküzlere ölüm günü. 
· Kim daha güzelse kıskançlığı daha fazla olur. Kıskançlık ateşten meydana gelir. 
· Dünya tuzaktır. Yemi de istek. İstek tuzaklarından kaçının. 
· Irmak suyunu tümden içmenin imkanı yok ama susuzluğu giderecek kadar içmemenin de imkanı yok. 
· Gürzü kendine vur. Benliğini, varlığımı kır gitsin. Çünkü bu ten gözü, kulağa tıkanmış pamuğa benzer. 
· Ey altın sırmalarla süslü elbiseler giymeye, kemer takmaya alışmış kişi. Sonunda sana da dikişsiz elbiseyi giydirecekler. 
· Eşeğe, katır boncuğuyla inci birdir. Zaten o eşek, inciyle denizin varlığından da şüphe eder. 
· Birisi güzel bir söz söylüyorsa bu, dinleyenin dinlemesinden, anlamasından ileri gelir.
· Oruç tutmak güçtür, çetindir ama Allah''ın kulu kendisinden uzaklaştırmasından, bir derde uğratmasından daha iyidir. 
· Ayın, geceye sabretmesi, onu apaydın eder. Gülün, dikene sabretmesi, güle güzel bir koku verir. Arslanın, sabredip pislik içinde beklemesi, onu deve yavrusu ile doyurur. 
· Zahidin kıblesi, lütuf, kerem sahibi Allah''tır. Tamahkarın kıblesi ise altın torbası
( Mevlana,vuslat Günü başlıklı yazı M.Filizman tarafından 18.12.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu