Hangi hüzmesinden zamanın
Hangi yöne kıvrılıyorsan
Hangi izlerini biriktiriyorsan
Hangi söz öbeği
Hangi kıvrımında düğümlenmişse
O kadarsın
Parçalısı bütünü
Bulut işte seni getiren
Taşıyıp yürüten
Süzüldüğün saçaklar
Her damlana susamış toprak
En verimli çağlarında
Yok olup giden yüzler
Ortalarından yırtılmış kitaplar
Ne yanına değsen
Kokunu bırakırsın yaprağa
Taze bahardan
Serin güzden
Pul pul damıtırsın kendini
Sonsun
Sonsuzdansın
Kırıntılar bırakarak ardında
Korkuları sürükleyip götürensin
Dilin var bilinmezi söyleyen
Kimsesiz fırtınaların yoldaşısın
Asılsın tüm suretlere inat
Gelincikler açılsın diye
Küsensin üşengeçliklere
Topla dağıttıklarını
Kıyılarını dövdüğün
En sen halinsin
Acımadan kırdığın filizler
Sendendir
Son satırı bile olsa yazacaklarımın
Apansız ıslatışına
Bulduğun ilk mazgaldan aşağıya
Dökülüşünedir ahım
Şahitlik ettiğin
Mahçup öpücükler
Çatlaklarından içine dolduğun
Beyaz boyalı ev
Trenlere vapurlara
El sallayan çocuklar
Çıkarıcısı olduğun yangınla
Yok olup gittiler...