Kuşun kelebeğin yağmurun
Ağaçların taşların ve yalnızlığın
Gerekçesi neydi bilmem de,
Benimkisi soğuk bir kış günü
Doğum lekeleri biriktirmekti hayata
İstemeyi sadece
Ağlayarak becerebildiğim günler
Gerisinde kalınca ömrümün,
Söylemeye başladım usul usul
Uslu olunması gerektiğini belledim misafirliklerde
En sonunda da varlığımın
Başlı başına bir misafirlik olduğuyla yüzleştim
Uslu kalamadım getirildiğim bu misafirlikte
Erik de çaldım,
Okul kaçağı da oldum,
Hatta baş kaldırdım riyaya
Her yaramazlık yaptığımda,
Yeni bir tokat daha yedim zamandan
Kulaklarım uzadı kızardı
Ama burnum doğduğum günki gibi hala
Çarşı izni alıp
Çelik çomak oynadım sokak aralarında
Tetik bulunamadım,
Hazırlıksız yakalandım hep aşka
Sinemaların arka koltuklarında
Okul duvarının üzerinde
Tam uykuya dalacakken ya da
Ama hep hazırlıksızdım işte
Ay belirteçleri
Güneş yanıkları
Kurumuş ya da kurumaya yüz tutmuş dallar
Gelip gelip biriktiler avuçlarımda
Hiç öksürmedim sigara içerken
Sanki bildik bir yürüyüştü
Dumanın ciğerime yaptığı
Belki de bunun içindi doğurulmam
Kim bilir
Belki acıyı tanımak,
Belki mutluluğu özlemek
Belki de susmak içindi
Kesin olan şuydu ki,
Her şeyin oluşması için
Bir neden gerekliydi,
Benimki de
Annem ve babamın
Birbirlerini sevmeleriydi
Haricinde kalamadığım
Dahilinde üşüdüğüm bu hayat,
Galiba her şeye rağmen
Benimdi
Yağmur pencereli
Dar koridorlar
İklimsiz rüzgarlar
Çağrı pusulaları
Dip notlar
Yarım bırakılmış kadehler
Geç kaldığım,
Erken eriştiğim,
Kurduğum,
Kırdığım her şey
Müttefikimdi
Şimdi tüm dinginliğim
Aynı eksenin etrafında
Aynı acı çukurlarına
Düşmemek içindi
Çamurdan cografyalarda
Boğulmayayım diyeydi...