Sakin bir hava
Dibi görünüyor denizin
Dalgalar sadece
Vals yapmak ister gibiler
Balıkların pulları
Ap aydınlık bir yansı
Sancak tarafında
Birden beliriyor bulutlar
Kararıyor hava
Gökyüzü
Biriktirdiği bütün gürültüyü
Kusuyor sanki
Az önce
Danseden dalgalar
Saldırıyor küpeşteden
Yol almak ne mümkün
Savruluş hali
Yapışıp kalmış dümene
Yelkenler yırtılıyor peş peşe
Sakinlik yerini
Öfkeye bırakmış
Eksilen
Azalan
Kaybolan yüzler
Çoğalıyor
Canhıraş
Tayfa çığlıkları yükseliyor her yandan
Ambar delinmiş
Su alıyoruz
Aşınıyor ahşap çatırdayarak
Bir yukarı
Bir aşağı
İstemsizce hareket ediyor omurga
Kurtulmak
Korunmak mümkünü olmayan bir hal
Sessizlik
Son
Ya da belki
Çekilmesi denizin
Ancak kafi gelir
Bu kıyametin dinmesine
Köşede bir denizci
Yaşamını düğümlediği
Şu anda azgınlığın sembolü olan
Denize bakıyor
Bir şeyler söyleyecek gibi
Lakin
Kımıldatamıyor dudaklarını
Beklemek
Ne talihsiz bir yazgı
Bilmeden
Öylece
Sadece
Sessizce beklemek
Son sayfasındayım defterin
Birkaç tahta parçası kaldı geriye
Kalabalık şarkılar
Issız koylara demirlemeler
Denizci ıslıkları yok artık
Denize bir batıp bir çıkan şu miço
Henüz dün başlamıştı işe
Ne kadar da heyecanlıydı
Kulaç atıyor felaket
Düş kırıyor
Düş kuracak yaştakilerin
Uykularını bölüyor
Geliyor ansızın
İşini bitirene dek kalıyor
Koyulunca baş omuzdan aşağı
O vakit rahatlayıp
Uzağına çekiliyor
Ne büyük acımasızlık
Yitişleri oturup izlemek
Felaketler besleyip
Büyütüp yeşertip
Sonra da ortalığa serpiştirmek
Bitti defter
Dondu zaman
Kalmadı yazılacak hiçbir şeyi
Bu seyir kandilinin
Köpüren derinlik
Aldı götürdü
Yontup törpüledi cümleleri
Şimdi avaz avaz
Haykırıyor felaketzedeler
Hep bir ağızdan
Geri istiyorlar
Dünden öncesini
Yarından ötesini...