İYİ BİR ÖĞRETMEN ve İYİ BİR ÖĞRENCİ OLMAK ADINA

     Okul, aileden sonra çocuğun eğitim ve öğretimi ile birinci derecede meşgul olan bir kurumdur. Hatta çocuğun eğitiminde aileden daha da etkili bir kurumdur. Bu sebepten öğretmenler, ailenin sorumlu şahıslarından eğitim ve öğretim görevini devralmış vekil insanlardır. Aynı zamanda öğretmenler çok kutsal bir mesleğin yegane temsilcileridir. Onun içindir ki nasıl ebeveyn-evlat ilişkileri önemli ise, öğretmen-öğrenci ilişkileri de o derece önemli bir konudur.

     Bütün sosyal diyalog ve ilişkilerde olduğu gibi öğretmen ve öğrenci ilişkilerinde de tek taraflı bir beklentiler dizisi olması düşünülemez. Bunun için konuyu iki ana başlık altında ele almalıyız.

a- İyi bir öğretmen nasıl olmalıdır?

b- İyi bir öğrenci nasıl olmalıdır?

-a-

     Bütün ilişkilerin temelinde yer alan ve yer alması gerekli unsur sevgidir.

     Öğrenci öğretmen ilişkilerinde de sevginin önemi oldukça büyüktür. Her şeyden önce bir öğretmenin gönlünde “Yaratılanı Yaradan’dan ötürü sevmek” düsturu yer almalıdır. Çünkü insana bu gözle bakmayan hiç kimse karşısındakine hak ettiği insanî değeri veremez. Dolayısıyla insanî değerlerden uzak bir ilişki ve diyalogda bir dizi aksaklıklar olacaktır. Böyle olunca da ilişki ilişki olmaktan, diyalog diyalog olmaktan çıkacaktır. 

     Yine bir öğretmen sevgi çemberinin içine meslek sevgisini çok iyi oturtabilmelidir. Çünkü sevilmeyerek, istenmeyerek yapılan bir işte ne başarı sağlanabilir, ne de verimlilik düşünülebilir.

     Öğretmen ilmi noktada almış olduğu sorumluluğun farkında olmalıdır. Öğretmen ilmin vericisi, öğreticisi konumunda ise de halen devam eden bir ilim alıcısı, öğrenci vasfı olduğunu, olması gerektiğini unutmadan hareket ederek günden güne kendini yenileyebilmelidir.

    Öğretmen, nasıl ki bir bahçıvan bahçesindeki çiçekleri yetiştirirken büyük özen gösterir ve o çiçekleri zararlı böceklerden, zararlı otlardan korumak için mücadele verirse o özenle, öğrencilerini yetiştirme gayesinde olmalıdır. Öğrencilerine hangi bilgiyi ne ölçüde vermesi gerektiğini, ne zaman ve nasıl vermesi gerektiğini çok iyi bilmelidir. Öğrencilerini zararlı fikir akımları, zararlı yayın ve alışkanlıklardan uzak tutma gayretinde olmalıdır.

     Öğretmen verdiği ilim ve nasihatları yahut ahlakî bir takım bilgileri öncelikle kendi nefsine tatbik ederek öğrencilerine örnek olmalıdır. Çünkü öğretmenler öğrencileri için örnek alabilecekleri şahsiyetlerin önde gelenlerindendir.

     Öğretmen öğrencisine karşı aile fertlerini aratmayacak desteği vermeli ve hassasiyet göstermelidir. Unutulmamalıdır ki; her öğretmen birer anne ve birer babadır o minik yüreklerin gözünde.

     Öğretmen, ailenin vekili konumunda olması sebebiyle öğrencilerinin bütün  dert ve problemleriyle ilgilenmeye çalışmalı, öğrencisini kötülüklere karşı aile fertlerinin  göstermesi gereken ve gösterdiği hassasiyetle koruyabilmelidir. Gerektiğinde onunla arkadaşça konuşabilmelidir. En iyi dostu olabilmelidir. Öğretmeninde anne-baba şefkati, kardeşçe bir yaklaşım ve arkadaş samimiyetini gören öğrenci ona karşı sonsuz saygı ve sevgi besleyecektir.

     Öğretmen öğrencilerinin seviyesine göre bilgilendirme metodu seçmelidir. Öğretmenin dikkat etmesi gereken önemli konulardan birisi de öğrencinin anlama seviyesini belirlemek ve  bu seviyeye göre hareket etmektir.  Dersi anlatırken kısa ve öz konuşmalı,öğrencilerin anlamadığı yerlerde farklı kelimeler kullanarak sabırla tekrar etmelidir.

Öğretmen öğrencinin idrakini zorlayan yahut bıkkınlık veren konularda boş yere tekrarlar yapmamalı, konuyu öğrencinin anlayabileceği seviyeye indirgeyerek hatta bazı jest ve mimiklerle eğlenceli hale getirerek konuyu vermelidir. Aksi taktirde kapasitesinin üstünde bir şeyi almaya zorlanan öğrencide taşkınlıklar meydana gelebilir. En basit örneği de dersi kaynatmaya çalışmak ve sınıf içerisinde izinsiz konuşmalara sebebiyet vermek.

     Öğrenciler sorulan bir soruya yanlış cevap verdiğinde kesinlikle sınıf içersinde onu küçük düşürecek tavırlar sergilememelidir. Yapılması gereken tek şey yanlışı anında düzeltmeye çalışmak ve en güzel şekilde izah yollarına başvurmaktır.

      Öğretmen sınıfta her öğrenciye eşit davranmalıdır. Unutulmamalıdır; her öğrenci sevgi bekleyen ve bu sevgiyle harmanlanmış bilgilere ihtiyaç duyan bir varlıktır. Bu sebepten dolayı hiçbiri birbirinden ayrı tutulmamalıdır.

     Eğitimle görevlenmiş her insanda bulunması gereken vasıflardan birisi sabırdır. Bunun yanı sıra engin bir hoşgörü, öfkeye hakim olabilme, samimiyet, yumuşaklık, iyi niyet gibi önemli vasıflar da göz ardı edilmemelidir. Ancak; bunların yan sıra da otoriteyi sağlayabilecek kadar ciddiyet olmalıdır. Yani öğretmen sevecen ve yumuşak kalbinin yanı sıra sınıf içerisinde ders anlatımında son derece ciddi ve disiplinli olmalıdır. Kısacası;

     “Kuvvet göstermeksizin güçlü, zayıflık göstermeksizin yumuşak olmalıdır.”

 

 

-b-

     Öğrenci mutlaka bir hedef sahibi olmalıdır. Çünkü rotasız gemiye hiçbir rüzgar yardım edemez. Amacı olmayan hiçbir öğrenciye de hiçbir öğretmen yol gösteremez.

     Öğrenci öğretmenine karşı “Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?” cümlesinin farkında olmalıdır. Öğretmen öğrenci ilişkilerindeki sevgi-saygı çerçevesine de dikkat ederek bilmediklerini öğrenmek yahut anlayamadıklarını daha iyi idrak edebilmek adına öğretmenine soru yöneltmelidir.

     Öğrenmekten asla bıkmamalıdır.; her zaman öğrenmeye istekli olmalıdır.

    Öğretmenini küçük düşürme, rencide etme amaçlı sorulardan kaçınmalıdır.

    Öğrenci öğretmenine karşı nerede nasıl hareket etmesi gerektiğini çok iyi bilmelidir. Nasıl ki bir bahçıvan özeniyle öğrencisine yaklaşan bir öğretmen olmak şart ise, o bahçıvana o çiçeklerin güzel kokularla karşılık vermesi de en kaçınılmaz vazife olmalıdır. Öğrenci öğretmeninin emeklerini boşa çıkarmamaya gayret etmeli, öğretmenine karşı bütün hal ve hareketlerinde, konuşmalarında, edeb tacını başından çıkarmadan hareket etmelidir.

    Bir öğrenci kendisine duyulan güveni asla sarsmamalıdır. Verilen görevleri zamanında ve doğru bir şekilde yerine getirmelidir. 

   Öğrenci kendilerine verilen emekleri boşa çıkarmamalıdır. Kendileri için sonsuz fedakarlık gösteren ailelerinin ve öğretmenlerinin haklarını inkar etmemeli, bu emek ve hakla kendisinden bekleneni verebilmelidir.

     Her gün ders tekrarı yapmayı alışkanlık haline getirmelidir. Derste işlenen konuları evde birer defa okuyarak verilen bilgileri mutlaka pekiştirmelidir.

     Öğrenci kelime hazinesini çoğaltmak, anlama ve yorum kabiliyetini artırmak amacıyla mutlaka kitap okumalıdır. Okuduğu kitapları kendince değerlendirmeli ve çevresindekilerle bunu paylaşabilmelidir.

    

                                       Begüm AKGÖZ ÖZDİKİCİ

                                                 Türkçe Zümre Başkanı

( İyi Bir Öğretmen Ve İyi Bir Öğrenci Olmak Adına başlıklı yazı BegümÖzdikici tarafından 1.04.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.