26.06.2003
TOPRAK BOZAMAZ ANDIMI
Çok düşündüm inan bana, belki de milyonlarca defa. Birçok kez kalbimi koymak istedim buzluğa. Donsuz da atmasın bir daha “sen, sen…” diye. Ama biliyordum, birkaç dakikaya kalmaz, kıyamam alırdım, olduğu yerden. Kıyamadığım kalbim değil esasen, sensin. Öyle bir sen var ki yüreğimde. Kendime bile anlayamıyorum ki, sana nasıl anlatayım? En nefretim olduğun anlarda, en sevdiğimsin yine de. Bakışırken dahi, gözlerimdeki en büyük hasretim sensin. Giderken canımı da götüren, bir o kadar da gelişenle can verensin bana. Şimdi düşün bakalım. İzah edebilir misin bendeki seni, bana. Bazen seninle dolarım hayal dünyasına, çıldırırım mutluluktan. Anla işte, dünyanın en güzel hayalleri senin üstüne. Bazen de bir o kadar hüzün çöker üstüme. Ayrılığın çanlarıyla çınlar kulaklarım delicesine. Hangisi benim için sensin, hangisinde yer alır kaderim. Bilsem, hazırlarım kendimi sonuma. Sensizlikse benim hayatım, hiç düşünmem yok etmek için kendimi. Biliyor musun, ben dolu hayatıma konduramadığım tek şey, sensizliktir. Zaten yakıştıramam kendimi, sen olmayan bir dünyaya. Sen neler düşünüyorsun benimle ilgili, inan hiç merak etmiyorum. Belki de korkuyorumdur, kim bilir? Konu sen olduğun her yerde, hem pençelerini çıkarmış bir kaplan oluyorum, hem de bir o kadar savunmasız hale düşüyorum.
Ben seni böylesine, ötesi görünmeyerek seviyorum ya, bu hem sana hem de bana bir ömür yeter. Benim sevdam bir kerelik, bir ömürlük sevda işte.
Öylesine yüreğime kazımışım adını, mezara girsem dahi toprak bozamaz andımı…
Begüm Özdikici