Yaşarken Ölmek




Gözyaşlarım ne kadar dürüsttü?
Ölüme ağlarken,
Ne kadar kalmıştı?
Göç vaktine,
Yok oluş çanları çalarken,

Belki bir gülü eline verebilmekti ölmek,
Belki aynı gülün elini kanatmasıydı yaşamak

Bazen çok aşina koynunda yatar gibi,
Bazen çamurdan görünmeyen bir ayna
Ne zaman bakmak istesem,
Kendimi göremem kirden

Belki bir efendiye kul olmaktı ölmek,
İtaatsiz asi bir köleydi yaşamak

Gülerek ele geçiriyor sol yanımı,
En sıcak sözleri ve şiirleriyle,
Ya kahrım...
Sıra dışı insanları taklit ediyor.
Tekrar, tekrar

Belki gözlerine en yakışan sürmeydi ölmek
Ve gözyaşlarıydı yaşamak.

Elim kalbime iltica eder.
Her defasında ince sızısı karışır ezberime,

Sen iyisimi,
Sus pus olmuş bir nakarat koy yerine
Yanarsa yüreğin sularda
Dersin, bir çağlayandı ölmek
Ki çöllerde Leyla yı aramaktı yaşamak.

Ben...
Gri meydanın bekçisi,
Bu pejmürde haliyle
Yıldızları ararken,
Her defasında ay ışığıydı yaşamak,
Ve nihayet anladım,
Yapayalnız ağlamaktı ölmek.
( Yaşarken Ölmek başlıklı yazı Sebahat tarafından 13.08.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.