Birazdan kirpiklerimden akar
Elime tutuşturulan çocukluğum
Suçüstü yakalanır mayıs elleri havada
Bir sabah dalında açarken tomurcuk
Avucunda can suyu getir bana
Ağaçlar çiçeğe durduğunda
Yüreğine vurulan o hançer bendim
Toprağa, yağmura
Ve onlarda yetişene yemin olsun
Bir tohum yetecekti yeşermeye/bilirim
Esen yelde solumasam nefesini
Bastığın yolda sürmesem izini
Yokluğunu hazmedip çekmesem sineye
Ve kalabalıklar çalmasa bizi
Yüzlerce kervan geçse kapımdan
Seni bana getirebilir mi?
Nabzını tutmaktan vazgeçerken zaman
Emanet bir kalbe iltica ederek
Duvağı yüzünde bekleyen o gelin bendim
Seni ilk gördüğüm güne
Ve ayrılırken geceye yemin olsun
Bir kıvılcım yetecekti yanmaya/bilirim
Kaç şiir ederdi sensizliğim
Kaç şiirde susar hasret gittiğim
Her gün bir insan ömrü yandım
Duyuyor musun?
Neye baksam yüzün oluyor
Kaç yıl geçti hala yoksun
Yalnızlığın gözlerinden öperek
Fallarda tuttuğun bütün isimler bendim
Yıldızlara ve aya
Doğdukları geceye yemin olsun
Yetecekti aşkın kanmaya/bilirim
Kimler incitti tenini daha dokunmadan
Öpülmeye hasret dudağın gül yaprağı yırtılan
Bir düşü gözlerinden kana kana içerek
Kuşlar uçurdum bir bayram sabahı
Rivayete göre diye başladı eski bir masal
Biraz hüzün, biraz üzgün, biraz sen
Semada melekler gülümserken
Doğduğunda kulağına adı fısıldanan bendim
Yeri ve göğü yaratana
Ve onlarda asılı duranlara yemin olsun
Değerdi bir ömür adını anmaya/bilirim