Çelik çarmıh değildi ölüme buse gönderen
Süslü davet görmüş mekanlara da bataklık sızar
Kaçanlar merdivenlere küserse suçludur ayaklar
Zümrüt duygular hareketlenir kuyumcu aynasında
Bir değer tığı vicdan nakşını gönderir
Buket
insanlık kırılmaz sözlerin emanetidir
Serpilmiş madalyonlar bırakılır kuş yuvalarına
Gagalarında somaki heyecan taşıyan çırpınışlarıyla
“Beklenen Hayat” yazılmıştır as
falta,ayakların basmadığı..

Şatafat hırsızları da bıraktı mahçup kelepçelerini
Dizler birbirine değiyordu
göz kepenklerinde
Muslukların tek akacağı
zamana avuç açmışçasına
Seher palmiyeleri dikmişlerdi deryanın binbir köşesine,
Zehirli kılçıkları yoktu artık hamarat sahillerin..

Ey,kahraman arayan ağzı dinar dolu balıklar!
Geç tanıyanlara hemen püskürtmeyin sitemlerinizi
“Med” ile ağlayıp “Cezir” ile
gülenleri de siz gördünüz!
Bırakamadılar Sodom-Gomorre kapsüllerini
Remil mızraklarını sinesine saplayanlara kalem konuşamaz
Ne desin lalezarda dolaşan renkli
gece,
Ne desin cümle kristaliyle sıvanmış barışık
hece..

Gürsel ÇOPUR

( Kırbaya Doldurulmuş Okyanus başlıklı yazı Gürsel ÇOPUR tarafından 12.09.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.