Başlıyorken zikre dehrim, gönle dolmam Kâbesiz;

Elde güller toplarım ben, handa solmam Kâbesiz.

Dillerimden nur çıkar hep, korku bilmez mevsimim;

Çöllerimden feyz alır kalp, cânı kılmam Kâbesiz.

Yüklüyorken meşki meclis, bahtı yapmaz derbeder;

Nur gazeller çağlatırken, nehre dalmam Kâbesiz.

Bülbülüm şevklerle başlar güllerin nur faslına;

Şehre meltem yüklerim ben, kalbi bulmam Kâbesiz.

Hislerimden kaygı tütmez, dilde mehtap güllenir;

Gözde çiyler bağlarım ben, cânı yolmam Kâbesiz.

 

Rabbe vurgun sözlerim yıksın Muhammed Mustafa !

Aşka tutkun çağlayan kor dillerim kırsın cefâ !

 

İşte bundan sonra günler hiç yıkmasın çeşmeler,

Aşkı bulsun, kaygı sık sık yakmasın hiç çeşmeler.

Nur şadırvanlar yüklesin hep câna sık sık Mekke’yi,

Sevgi salsın gönle, mahzun bakmasın hiç çeşmeler.

Çöllerimden gelmesin kasvetlerim kor bağrıma,

Zikri bulsun, kalbe katran çakmasın hiç çeşmeler.

Neylerin nehrinde yansın durmadan tekbirlerim,

Kaygı solsun, câna hicran takmasın hiç çeşmeler.

Yaktırıp dursun benim kor cismi rindanlar bugün,

Köşkü yığsın; şevkle aksın; bıkmasın hiç çeşmeler.

 

Rabbe vurgun sözlerim yıksın Muhammed Mustafa !

Aşka tutkun çağlayan kor dillerim kırsın cefâ !

 

Mekkelerden feyzi al sen, gönlü doldur mâbedim;

Ekremimden nûru al sen, kahrı soldur mâbedim.

Secdegâhım yığmasın kor, zikre başlarken dilim;

Güllerinden şevki bul sen, zehri yoldur mâbedim.

Korlanan rindanların dehrinde şeytan kalmasın,

Kubbelerden yankı dür sen, nefsi oldur mâbedim.

Olmasın hiç sığlığım, bağrımda güller çağlasın;

Sözlerimden neşve bul sen, nehre daldır mâbedim.

Bülbülüm yağdırmasın kor, meşkle yığsın nevbahar;

Aşkla bir bir çâre bul sen, zifri kaldır mâbedim.

 

Rabbe vurgun sözlerim yıksın Muhammed Mustafa !

Aşka tutkun çağlayan kor dillerim kırsın cefâ !

 

Yakmasın hâr bağda güller, şevke gelsin çöllerim;

Yıkmasın han zorlu diller, kahrı delsin çöllerim.

Çağlayan nehrimde katranlar bozulsun, gülmesin;

Nur segâhlar fasla girsin, hüznü silsin çöllerim.

Neylerimden çıkmasın kor, hasretim dağlanmasın;

Tekbirim hep şâha kalksın, bağrı dilsin çöllerim.

İnlesin nurdan Medîne’m, kalpte bülbül çağlasın;

Kasvetim bitsin bugün, kor câna gülsün çöllerim.

Solmasın dürdâneler, rindanlarım yazsın gazel;

Yığma Rabbim zorlu günler, nefsi bilsin çöllerim

 

Rabbe vurgun sözlerim yıksın Muhammed Mustafa !

Aşka tutkun çağlayan kor dillerim kırsın cefâ !

 

Yavrular meşklerle yansın, handa görsün cevheri;

Bağbanım yangında olsun, bağda örsün cevheri.

Nur petekten bir süzülsün sözlerin dermanları,

Titreyen sultanlarım kor kalbe sersin cevheri.

Hislerimden kaygı gitsin, kahrı başlattırmasın;

Çekmesin canlar yetimlik, şehre dersin cevheri.

Mesnevîm çağlatmasın zâr, bülbülüm kor tütmesin;

Nur Medîne’m şevkle sık sık kasra dürsün cevheri.

Yığmasın Pervâne yangından gazeller dağlanıp,

Özde yansın, şevkle kordan câna sürsün cevheri.

 

Rabbe vurgun sözlerim yıksın Muhammed Mustafa !

Aşka tutkun çağlayan kor dillerim kırsın cefâ !

( fâ i lâ tün/fâ i lâ tün/fâ i lâ tün/fâ i lün )

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

( Terci-i Bent ( Muhammed Mustafa ) başlıklı yazı pervane tarafından 21.09.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.