/O akşamüstü gözlerini unuttum kaldırım taşlarında
Benim gözlerimi unuttuğun miktarda.../


Kahverengiydi bütün sokakları kentin oysa
Oysa ben, yalnızlığıma sırnaşan fahişeleri bile görmemiştim
Pazarlıksız bir ayrılık dolaşıyordu adımlarıma
Ayak ucuna bırakılmış sıkılgan yeminler depreşirken terketmenin mahrecinde
Oysa, evsiz barksız çehreler bile benden daha kalabalıktı
Ve meşruiyetsiz vakitlerde ana rahmine düşmüştü sevda


/Omuzlarıma ağır bir rüzgar düşürdüm
Zaten oldum olası her halükarda üşürdüm.../


Evet o akşamüstüydü hüzünlerin incecikten yağışı
Derimden başkaca bir örtü yoktu üzerimde oysa
Uğursuz bir yarasanın tedirginliğinde ısıttım yüreğimi ısındığı kadar
Üstelik, yıldızlar ateş pahası
Üstelik, ayın ışığı gökyüzünden körpe
Ve üstelik sen, dökülüyordun bakışlarımdan sere serpe


Sevgilisini sevmeyen iki yüzlü kadınlar gördüm
Ve adamlar...
Ve çocukların uçurtmaları ırzı kırık uçuyordu
İnat somurtması asil duruşunu beklerken bu mevsimde


Ayrılık bile daha fiyakalıyken bizden
Ucuz soytarılar avutmazdı beni anlasana
Gözlerim bir avuç suydu
Gözlerim masal yorgunuydu


/Namuslu bir kavganın kan kızılı renginden doldurdum mataramı
Sevda yaralarımdan öpsün diye.../


Ben bir anka'nın yanağında öldüm
Başucumda bir selvi salınırken usulca
O akşamüstüydü sanırım gözlerini unutuşum
O akşamüstüydü kaldırım taşlarını yakasından tutuşum
 
 


/Ve mezarını bekleyen bir ölü bile benden daha sıcaktı.../
 
 
 





 
( Bir İnat Somurtması... başlıklı yazı uytun tarafından 10.10.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.