Belleğimdeki telesekreter günlerdir suskun
Cevapsız bakışlarını düşürmüş önüne
Öylece yürüyor kaybettiği çığlıkların izinde
Sinyal gönderiyorum
Kavga ediyorum içimdeki operatörle
Duymuyor sesimi
Aradığım sen'e kaç batarya açlığı sonrası ulaşacağım
Bilmiyorum...
Telefon yanına yaklaştırmıyor beni
Kalbine girmemi kabul etmediğinden beri
Ellerim ezberlediğim tuşlarını okşuyor sabahları
Say ki gecenin kulakları sağır
Dönüyor incinmiş çığlıklarıma sırtını
Biliyorum
Her arayışımda siliyorsun tüm kaydını
Hafızanda yıpranmış bir iç anahtar
Böylesine beklerken aralayacaksın diye kapını
Kulakların çınlıyor susturuyorsun
Yıkılıyor içimdeki biçare kentin baz istasyonları
Tekrar arıyorum kaybettiğim ümidi
Her arayışımda yitirdiğim ne varsa
En müsait rüyalarında
Haklı ayrılığımızın uzun saçlarını tarıyor
Perçemleri yüreğine saçaklanan sırılsıklam gecenin
Meşgulken gözlerinden gitmesiyle
Kapsama alanı dışındasın nicedir
Şehrin şebekelerinden sızıyor tenine mahkûm ellerim
Yanıtsız kalan her tutkumda
Pili biten ümidime enerji olur umuduyla
Bir esemeslik kapı aralığında bekliyorum
Hangi tarife bu aşka uygun
Bilmiyorum...
Gördün mü
Arandıkça arınmıyor acılarım
Haklıydın özür dilerim affet diyebilmek için sana
Hazır olda bekliyorum duymuyorsun sesimi...
Tekrar yaşama tuşunu devreye getirip
Aralıyorum pişmanlığımın perdelerini
Pencereden bakıyorum
Yağmurun gözyaşlarına aldanıp yollarına akıyorum
Dışarıda serin bir intihar akşamı
Hoparlör devrede
Bir gün olurda hatırlarsın diye telefonunu açmayı
Günahlarım mesaide inadına sevabımı bırakıyorum omzuna
Hazır ol birtanem
Yanarken dinleteceğim cehennem çığlıklarımı
Okursun haberimi aldığında
Tırnaklarımla kazıdığım mezar taşımı
Madem kalbinde yer edinemedim
Bari rehberinde kalayım sessizce...
NOT:
Çığlıklarla aram o kadar kötü oldu
Her kelime uçurumdan yuvarlanıyor
Son bir özür için telesekreterinde konaklarken dudaklarım...
// Sevgi Özlem ÖZCÜ //
gizLi özNe