Bir incir ağacı anımsıyorum kapımızın önünde

Upuzun dalları gökleri delen,

Benim sızlayan çocukluğumdu.

Kuşlar kanatlarını çekmemiş üzerinde henüz,

Henüz yapraklarını güneş okşuyor

Diyorum ya inanmıyorum.

 

Tutup dallarını çıkıyorum üstüne,

Yeni fırından çıkmış bir hayal dokunuyor

Yapraklarının kokusundan hissediyorum

Okşuyor ellerimi sevecenlikle

Neşe yüklü ilk tutunmalarım.

 

Bilmiyordum henüz Amazon ormanlarının yağmurlarını

Ne Belgrat’ı ne Yenice’yi

Arada sırada patikalarında yürüdüğüm

Çiçeklerini topladığım yeri bile bilmiyorum,

En büyüğünün gözlerinde kaybolmadım daha,

Bilgisizliği kucaklamıştı çocukluğum…

Memleketimi gezdim de, gördü gözlerim

Ama yaşımı alıp gitmişti yıllar.

 

Komşumuzun kızını anımsıyorum kıvır saçlı

Boynunu büküp mahzun mahzun bakan,

Ne vakit mavi gözleri çarpsa gözlerime

Dalları aşağıya sarkıtıp çıkarırdım en uçlara

Sever miydi beni bilmem,ben mutluydum

Ağacımı paylaşmaktan,

Arkadaşlığın kutsal olduğunu incirimden öğrendim,

Gri merdivenimdi gündüzlerimin,

Gecelerimin parlak yıldızı,

Hayal dünyamın kapısı.

 

Şimdi bir enkazın altındayım

Bir ceset görüyorum mezarsız,

Çocukluğumdu o benim.

Her şeyden kaçıyorum,bulunmamacasına

Hayallerimi saklıyorum kilitli sandıklara

Üşüyorum en sevdiğim insanlara

Küsüyorum incirime

Haydi yeni çocukluğumu sevin!...

( Bir Çocuğun İncir Ağacı başlıklı yazı Senem ÇOPKUR tarafından 26.12.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.